Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 743 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16565 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, 10.01.2000-25.06.2006 tarihleri arasında davalı işverenler yanında ev hizmetlerinde çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece, çalışmanın ispat edilememesi ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamı incelendiğinde, ihtilaflı dönemde davalı işverenler tarafından herhangi bir ücret bordrosunun davalı Kuruma verilmediği, davalı Kurum denetmenince 23.06.2006 tarihinde 1 günlük çalışmanın tespit edildiği, geriye dönük hizmetlerin tespiti için dava yolu ile tespit yapılması gerektiğinin belirtildiği, 04.11.2003 ve 26.06.2006 tarihli davalı ... tarafından yazıldığı iddia edilen yazı içeriklerinden, davacının 2000 yılından beri çalıştığının belirtildiği, 04.11.2003 tarihli yazıdaki imzanın davalı ... tarafından inkar edilmesi üzerine, imzanın aidiyetinin Adli Tıp Kurumunca tespit edilemediği, çalışmanın geçtiği site yönetimince davacıya ilişkin bilgi ve belgenin bulunmadığının belirtildiği, her ne kadar komşu ev sakinleri tespitine gidilmiş ise de, ihtilaflı dönemde hizmetin geçtiğinin iddia edildiği eve komşu ev sakinlerinin tespiti yoluna gidilmediği, dinlenen tanık beyanlarının davayı tam olarak aydınlatmadığı, ilgili sitenin apartman görevlisi, varsa site güvenlik elemanları beyanlarına başvurulmadığı, davanın 27.06.2011 tarihinde açıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.1- Hak düşürücü süre açısından dava dosyası incelendiğinde, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekmekte olup, davacı 10.01.2000-25.06.2006 tarihleri arasındaki hizmetin tespitini istediğinden, hak düşürücü sürenin, çalışmanın kesintisiz olarak sona erdiği yılın sonundan (31.12.2006) başlayarak 5 yıl içinde 31.12.2011 tarihine kadar açılabileceği ve dava tarihi (27.06.2011) dikkate alındığında, hak düşürücü sürenin geçmediği belirgindir.2- Davanın esas yönünden incelenmesine gelince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Mahkemece her ne kadar bir kısım araştırma yapılmış ise de, ihtilaflı dönemde hizmetin geçtiğinin iddia edildiği eve komşu ev sakinlerinin tespiti ile ilgili sitenin apartman görevlisi, varsa site güvenlik elemanları tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.