Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7402 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20370 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi Tarihi : 15.07.2013No : 2013/94-2013/983Dava, 3201 sayılı Yasa uyarınca yurt dışında geçen sürelerin 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında borçlanma talebinin geçerli olması gerektiğinin ve Alman R. sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılık başlangıcı olarak belirlenerek bu tarihe göre emeklilik şartlarının ve davacının ödeme yapması halinde yaşlılık aylığına hak kazanacağının tespiti ile aksine kurum işleminin iptali istemlerine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 16.01.2013 tarihinde açılan eldeki davada; 16.09.1967 doğumlu olup, 17.09.1999 – 15.06.2001 tarihleri arasında Türk vatandaşlığından izinle çıkan davacının yurtiçinde 16.05.2012 – 25.05.2012 taihleri arasında 4/1/a kapsamında çalışmaları bulunduğu, 22.05.2012 varide tarihli yurt dışı borçlanma talep dilekçesi ile Almanya ülkesindeki ev kadınlığı süresinden yurt dışı hizmetlerinin tamamını ve 1988 yılı ile 30.04.2012 tarihleri arasındaki süreleri asgari düzeyde borçlanma isteminde bulunduğu, anılan dilekçede davacı ikamet durumu olarak halen yurt dışında olduğunu beyan ettiği, kurum tarafından 27.12.1988 – 16.09.1999 tarihleri arası 3.860 gün, 15.06.2001 – 30.04.2012 tarihleri arası 3.916 gün olmak üzere toplam 7.776 gün, günlüğü 9,46TL'den 73.560,96 TL 5510 sayılı Yasanın 4/1-a kapsamında borç tahakuku yapılarak davacının yurt içi adresine 04.06.2012 tarihli yazı ile davacıya borçlandırma bedeli iadeli taahhütlü gönderildiği, Gelsenkirchen Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.05.2012 tarihli ikamet belgesinde davacının 06.12.1988 tarihinden itibaren ikamet ettiğine ilişkin bilgi verildiği, davacının Alman Hizmet Döküm cetvelinin gerek dosya kapsamında gerek ise yurt dışı borçlanma şahsi dosyasında bulunmadığı, yine davacının yurt dışı şahsi borçlanma dosyasında borçlanma bedelini ödemeye ilişkin bilgi ve belge ile tahsis talep dilekçesi bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece, borçlanma işleminin Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında yapılmış olması, davacının, yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri borçlanma isteminde bulunması ve gelecekte gerçekleşecek yurtdışı hizmet borçlanması dikkate alınarak bir inceleme yapılması ve davacının yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının belirlenmesinin mümkün olmadığından bahisle davacının tüm istemleri yönünden davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmüne göre, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir Alman R. Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman R. Sigortasına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilmiştir. 3201 sayılı Kanununda, borçlanılacak süreler belirtilmiş olup; yukarıda da belirtildiği gibi, sözleşme gereği sigorta başlangıcına esas alınacak çalışmanın R. sigortasına tabi olması gerekir. 3201 sayılı Kanunun “aylık tahsisi ve aylığın başlama tarihi” başlıklı 6.maddesinde; "A-Bu kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için; a)Yurda kesin dönülmüş olması, b)Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması; c)Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması şarttır. Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere ilgili S.. K.. kanunu hükümlerine göre bağlanır...” hükmü düzenlenmiştir.Belirtilen açıklamalar ışığında; borçlanma bedeli ödenmesi için davacıya mehil verilmeli, dava tarihi itibariyle tahsis koşulları araştırılmalı, yurt dışında çalışan Türk Vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirmeleri gerektiği gözetilerek, davacının yurda kesin dönüş yapıp yapmadığı araştırılmalı ve tüm dosya kapsamından varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.