Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7392 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21326 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi Tarihi : 19.07.2013No : 2013/142-2013/1060Davacı, Alman R. sigortasına giriş tarihi olan 12.03.1987 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesinin, tahsis tarihini takip eden aybaşı olan 01.10.2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Somut olayda; Türkiye’de 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında 29.03.2012 - 05.04.2012 tarihleri arasında sigortalı çalışmaları bulunan, davacının, 31.05.2012 varide tarihli borçlanma talep dilekçesine istinaden tahakkuk ettirilen yurtdışı borçlanma tutarını 22.07.2012 tarihinde kurum hesabına yatırdığı, davacının 19.04.2012 tarihli Alman Hizmet Cetvelinde, sigortalılık başlangıç talebine konu 12.03.1987 tarihini kapsayan 01.01.1987 – 31.12.1987 tarihleri arasındaki dönemlerde, “Pflichtbeitragszeit berufliche Ausbildung (zorunlu prim ödeme dönemi – Mesleki Eğitim ) açıklamaları olan bildirim bulunduğu, davacının yurda kesin dönüş şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmadığı görülmüştür. Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerinin saklı bulunduğu ifade edilmiştir. Öte yandan, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunmaktadır. 10.04.1965 tarihli resmi gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde düzenlenen konuya ilişkin Ek Sözleşmenin 29’uncu maddesi “Türk Sosyal Sigorta Mercii için aşağıdaki hususlar geçerlidir:… (4) Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman R. sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman R. Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir. ..” hükmünü öngörmüştür. Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman R. sigortasına girmiş bulunması halinde, 18 yaşını ikmal ettiği R. sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekecektir. 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79.maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasının 3.maddesi “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar…” hükmünü içerirken, Yine, aynı Yasayla, 3201 sayılı Yasanın 5.maddesine 4.fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” Hükmü getirilmiştir.Şu halde, yapılması gereken iş; davacının Almanyadaki çalışmalarına ilişkin hizmet cetvelindeki sigorta hesabında kayıtlı sürelerin, yukarıda bahsedilen uluslararası Ek Sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman R. sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığı usulünce araştırılmalı, bu şekilde yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen ve borçlanmaya da konu yapılabilecek yurt dışı sürelerinin varlığına ilişkin tüm kayıt ve belgeler getirtilmeli, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman R. sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi,18 yaşın ikmal edildiği tarih ile Türk Vatandaşlığı dönemi gözetilerek Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi belirlenmeli, davacının yurda kesin dönüş şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak, varılacak sonuca göre tahsis şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.