....Dava, davalı işveren nezdinde 1999 yılı Ağustos ayından 26.04.2010 tarihine kadar kesintisiz çalışmalarında eksik bildirilen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum ve davalı işveren avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı ... Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdırHukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesinde (Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi); "Hakim, talepten fazla veya başkasına hükmedemez." hükmü yer almaktadır. Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere hakim, talepten fazlasına veya başkasına hükmedemeyeceği açıktır.506 Sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. 506 Sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “....günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır” şeklinde düzenlendiği gözetilmelidir. Somut olayda; davacı, davalı işveren nezdinde 1999 yılı Ağustos ayından 26.04.2010 tarihine kadar aralıksız çalışmasında eksik bildirilen çalışmalarının tespitini istemiştir. Mahkemece, ... tarihleri arasındaki eksik bildirilen./..-2- çalışmaların, 2004 yılı için prime esas kazanç tutarı olarak prime esas kazanç tutarının alt sınırının altında, davacının talebi olmamasına rağmen, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılları için prime esas kazanç tutarı olarak prime esas kazanç tutarının üst sınırından prime esas kazanç tutarının tespitine ilişkin hüküm kurulması, dosya içeriğinden, davalı işverenin işyerlerine ilişkin Kurumdan celbedilen belgelerde, demir çelik ürün alım satımı mahiyetli işyerinin 15.10.2004 tarihinde, inşaat mahiyetindeki işyerinin 31.05.2008 tarihinde kanun kapsamına alındığı gözetilmeden, davalı işverenin kabul döneminde faal olup olmadığının yöntemince araştırılmadan, prime esas kazanç tutarına ilişkin talep olmadığı değerlendirilmeden, mahkemece eksik inceleme, yetersiz araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuştur.Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında, davacının, iddiasına konu kesintisiz çalışmalarının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davalı işverenin faaliyetinin başlangıcı ilgili vergi dairesi ve ticaret sicil memurluğuna müzekkere yazılarak araştırılmalı; davacının talebi olmadığı gözetilerek kabul edilecek çalışma dönemlerine ilişkin prime esas kazanç tutarları alt sınırdan belirlenmeli; aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak re’sen bilgi ve görgülerine başvurulmalı; yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile davacının çalışmalarındaki kesinti olup olmadığı, çalışma süreleri nazara alınmalı, çelişkiler vaki olursa, usulünce giderilmeli; böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık, konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda, araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.