Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7233 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 17212 - Esas Yıl 2006





Davacı, 01.01.1994 - 01.10.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı kanun kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 21.10.2004 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına ve aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacının 01.01.1994 - 01.10.2003 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun, kendisine 01.11.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 20.09.1991 tarihli giriş bildirgesi üzerine Bağ-Kur'a kayıt ve tescili 01.10.1991 tarihi itibarıyla resen yapılan davacının askerlikte geçirdiği hizmet süresini borçlanarak, borçlanılan süreye ait primini yatırdığı, sigortalılık süresine ilişkin prim borçlarını ise, 26.09.2003 - 21.10.2004 tarihleri arasında ödedikten sonra 21.10.2004 tarihinde yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasını istediği, tahsis başvurusu üzerine inceleme ve değerlendirme yapan Kurum tarafından davacının 19.12.1993 - 31.12.1993 döneminde 506 sayılı Kanuna tabi adına 5 günlük prim ödemesi ve sigortalılığı gözetilerek 2005 yılının Nisan ayında geriye dönük olarak tarım Bağ-Kur sigortalılığının 18.12.1993 tarihi itibarıyla sona erdirildiği, Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifi'ne 30.10.1974, Ziraat Odası'na 01.01.1979 tarihinden itibaren kayıtlı olan davacının Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, 18.12.1993 - 01.10.2003 döneminde varlığı ileri sürülen tarımsal faaliyet nedeniyle 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olunup olunmadığı ve tahsis koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir. 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılabilmek için tarımsal faaliyetin varlığı ve kesintisiz sürdürülmesi koşuldur. Anılan faaliyet yönünden ise, yapılan inceleme ve araştırma ile toplanan kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı belirgindir. Bu bakımdan, anılan Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendi, 6 ncı ve 10 uncu maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; davacının sahibi olduğu taşınmazlar hakkındaki tüm bilgi ve belgeler ilgili kurum ve kuruluşlardan getirtilmeli, taşınmazları edinme tarihleri ve tarımsal faaliyetin sürdürülebilmesi için yeterli miktarda olup olmadıkları, davacının nerede oturduğu, tarımsal faaliyetini kendi mülkünde mi, miras yolu ile elde ettiği mülkte mi, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde mi sürdürdüğü, faaliyetine ara verip vermediği, kuraklık ve doğal afet gibi olaylara maruz kalıp kalmadığı, traktörü ve hayvanı olup olmadığı, hangi tür ürünler ektiği, yılda ne kadar ürün elde ederek bunu nasıl değerlendirdiği, ortalama yıllık gelir tutarı ve bunun geçimini sağlamaya yetip yetmediği, kooperatif veya bankalardan tarımsal amaçlı kredi kullanıp kullanmadığı yöntemince belirlenmeli, bu konularda Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile kapsamlı araştırma ve gerekirse mahkemece keşif yapılarak köy muhtarı ile azaların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediği olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmalı; sonrasında ise; 2926 sayılı Kanunun yaşlılık aylığı bağlanması koşullarını düzenleyen geçici 7 nci maddesi 24.07.2003 gün ve 4956 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, anılan Kanunun 54 üncü maddesiyle 2926 sayılı Kanuna eklenen ek 3 üncü maddede, 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı hüküm altına alındığından, davacının tahsis istemi sözü edilen geçici 10 uncu madde gereğince irdelenmeli ve elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/05/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.