Davacı, 14.04.1995-09.05.2005 tarihleri arasında SSK sigortalısı olduğunun tespitine, Bağ-Kur sigortalılığının iptaline ve SSK'dan emekli olması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Bağ-Kur avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, 01.01.1996 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olmadığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptalini ve 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece; davacının ortağı bulunduğu Limited Şirkete bağlı olarak, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı çalışmasına yasal bir engelin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı, 14.04.1995-09.05.2005 tarihleri arasında limited şirket ortağıdır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, kural olarak limited şirket ortakları kendi işini kendisi yapan kimse konumunda olduklarından, şirketteki çalışmaları hizmet akdine değil, vekalet akdine dayanmaktadır. Bunun istisnasını limited şirket ortağının başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışması oluşturur.Dosya içinde mevcut delillerden işveren limited şirketin iki ortağından birisinin davacı, diğerinin eşi olduğu, davacının kendi işini yapan kişi konumunda olması nedeniyle çalışmasının hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalı olduğu ve bu nedenle 506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi kapsamında sigortalı sayılamayacağı hususu gözetilmeden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Bağ-Kur'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 10.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.