Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davalı işverenlere ait işyerinde, 12.01.2000-26.01.2012 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. İnceleme konusu davada; Mahkeme, davacının, 12.01.2000-26.01.2012 tarihleri arasındaki davalı iş verenlere ait iş yerindeki çalışmalarının kesintili olduğu ve ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan, Mahkemece, davacının bu döneme ilişkin olarak vergi ve oda kaydının bulunup bulunmadığı, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olup olmadığı araştırılmalı, davacının serbest hamal mı, yoksa, işverene hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan bir işçi mi olduğu saptanmalı, davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışıp çalışmadığı bu yönde piyasa hamallarının bağlı bulunduğu... veya... vs. gibi bir oda veya dernek varsa davacının kaydı olup olmadığı sorulmalı,davalı işverenlerin vergi kayıt ve faaliyeti ile tescil durumları ilgili vergi dairesinden ve ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, böylece, davalı işverenlerin arasında hukuki ilişki olup olmadığı da saptanmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra, elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.