Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20096 - Esas Yıl 2012





Davacı, yersiz ödenen ölüm aylıklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalıların vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinin 2. fıkrasında, (HMK. 297. madde) kararda tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin gösterilmesinin gerektiği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, anılan yasal düzenlemenin amir hükmüne aykırı olarak, karar başlığında davalı Z.. B..'ın adının yazılmamış olması; 2-)Bekletici sorun (mesele-i müstehire), görülmekte olan bir davayı doğrudan ilgilendiren bir konunun derdest başka bir davada görülmesi halinde, davanın karara bağlanması için o dava sonucunun beklenmesi zorunluluğu veya gereğini ifade eder. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Bekletici sorun başlıklı 165. maddesine göre, "Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir." hükmünü içermektedir.Buna göre, mahkemenin, davaya dayanak olan Kurum işleminin iptaline ilişkin davalıların açtıklarını iddia ettikleri dava araştırılarak, yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılması gereğinin gözetilmemiş olması;Usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenleridir. 3-) Kabule göre; her davalının kendisinin sebepsiz zenginleşme miktarı kadar Kurum alacağından sorumlu ve faiz başlangıcının da her bir yersiz ölüm aylığının ödeme tarihi olduğunun gözetilmemiş olması, isabetsizdir.O hâlde, davalıların vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.