Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 697 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24091 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş MahkemesiDava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece, hüküm kurulurken bilirkişi raporu esas alınmış olup, bilirkişi raporunda; sosyal güvenlik kontrol memurlarının raporundan sözedilmekte olup, dosyanın içinde rapor bulunmamaktadır. İşyerinin bilirkişi raporunda, 01.03.1985 tarihinde kanun kapsamına alındığı belirtilmekte olup, dosyanın içinde işyeri dosyası bulunmamaktadır. Dosyada bordro tanıklarının dinlendiği belirtilmesine rağmen, dosyanın içinde, dönem bordroları bulunmadığı için, dinlenen tanıkların bordro tanığı olup olmadığı tespit edilememektedir. Davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle bilirkişi raporunda sözedilen denetim raporu ve işyeri dosyası dosyamız içine alınmalı, rapor ve işyeri dosyası ile tanıkların bordro tanığı olup olmadığı birlikte değerlendirilerek bu şekilde çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan Koç Kundura'ya iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.