Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı ... Başkanlığı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-) Meslek hastalığı nedeniyle %13 meslekte kazanma gücü kayıp oranı üzerinden sürekli iş göremezlik geliri almakta iken, anılan hastalığa bağlı olmaksızın 1995 yılında yaşamını yitiren sigortalının hak sahibi kızı konumundaki davacının 01.12.2014 tarihinde davalı Kuruma başvurarak kendisine babası üzerinden ölüm geliri bağlanmasını istediği, anılan talebin reddi üzerine bu kez işbu davayı açarak gelirin 01.11.2008 günü itibarıyla tahsisini istediği anlaşılmakta olup mahkemece yapılan yargılama sonunda, talep kısmen kabul edilerek gelirin 01.01.2010 tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanaklarından olan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 20/3. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması durumunda, sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin, 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağı belirtilmiş, 34/1. maddede, sigortalının bu Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklarından yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanacağı açıklanmış, diğer taraftan 97/1. maddede, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, iş kazası, meslek hastalığı, görev malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı günden itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı belirtilerek her bir gelir ve aylık için 5 yıllık zamanaşımı süresi benimsenmiştir.Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, sürekli iş göremezlik derecesi %50’nin altında olan sigortalının ölümü meslek hastalığına bağlı bulunmadığından hak sahibi kız çocuğu olan davacıya, ölüm 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşmiş olsa dahi 5510 sayılı Kanunun 20/3. maddesi gereğince ölüm geliri tahsis edilmesi ve gelir başlangıcının da 97/1. madde düzenlemesi karşısında, Kuruma başvuru tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık süre gözetilerek 01.01.2010 tarihi olması gerektiği yönündeki mahkeme yaklaşımı yerinde ise de tahsis koşullarını içeren 34. madde kapsamında herhangi bir araştırma yapılmadığı açıktır.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan, mahkemece değinilen 34. maddede yer alan koşulların var olup olmadığı araştırılmaksızın yazılı şekilde gelir bağlanması gerektiğinin tespitine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.