Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 682 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20858 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiAsıl ve birleşen davalar 29.09.2005 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında vefat eden sigortalıların hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıkları nedeniyle oluşan Kurum zararının 1479 sayılı Yasanın 63’üncü maddesi kapsamında kazaya sebep olan aracın kimliğinin belirlenememesi nedeniyle davalıdan rücuan tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı kurum ile davalı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Sigorta Şirketleri 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmüne göre davacı kurumun rücu hakkını haiz bulunduğu “diğer sorumlular” kapsamındadır ve 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumlulukları mevcuttur. Kuruma anılan madde ile tanınan rücu hakkı Kanundan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; Sigorta Şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktar, Kurumun rücû davasından önce sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; Sigorta Şirketlerinin akdî ilişkiye dayalı olarak trafik kazasında zarar gören kişinin hak sahiplerine yaptığı ödeme ölçüsünde sorumluluğundan kurtulacağı göz önünde tutularak mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar Kuruma karşı sorumlu tutulmaması gerekir.Yukarıdaki bilgiler ışığı altında;Öncelikle davalı ...'nın, trafik kazası sonucu ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanan gelir ve yapılan ödemeler yönünden sorumluluğununaçıklığa kavuşturulması için, öncelikle kaza tarihine ve aracın cinsine göre davalının ödemekle sorumlu olduğu limite ilişkin tarifeler celbedilmeli, sonrasında ödemeye ilişkin tüm kayıt ve belgeler ile ödeme iddiasının varlığı usulünce araştırılarak(belge asılları davalı Şirketten celbedilerek, gerekirse sigorta şirketinin kayıtları üzerinde sigorta ve mali mevzuattan anlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılarak) ödeme olgusunun varlığı saptanmalıdır.Yapılacak araştırma sonucu ödemenin sabit olması halinde, hak sahiplerine yapılan ödeme tutarı, kaza tarihinde geçerli poliçe limitinden düşülerek, limit dâhilinde bakiye tutar yönünden Güvence hesabının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken; somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmayan ödemeler ile bağlanan gelirlerin ayrıştırılması suretiyle sonuca gidilmesi hatalıdır.Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma, inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.