Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6797 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27213 - Esas Yıl 2014





İş Mahkemesi Davacı, asıl dava ile davalı ... nezdinde; birleşen dava ise davalı ... nezdinde 10.07.1990 – 31.12.1991 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini istemiştir. Mahkeme, bozma ilamına uyarak, ilâmda belirtildiği şekilde davalılar ... ve Kurum yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Mahkemenin, davalılar ... ve Kurum yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine yönelik ilk hükmü, davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 20.11.2012 tarih ve 2012/8332 E – 2012/22602 K. ilamı ile özetle davacının iddia olunan çalışmalarının geçtiği işyerinin ait olduğu işverenlik sıfatının belirlenmesi ve çalışma olgusunun fiili olup olmadığı yönlerinden eksik araştırma nedeniyle bozulmasına karar verildiği, mahkemece, bozma ilamına uyularak, yapılan araştırma sonucunda, davalılar ... ve Kurum yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine yönelik karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamından; mahkemece, bozma hükmü sonrası yapılan araştırmada, davalı ...'ın 08.12.1988 – 01.10.1990 tarihleri arasında ... Vergi Dairesinde kaydı bulunduğu, Yıldırım Vergi Dairesinden gelen yazıda davalı ...'ın vergi kaydının 01.10.1990 tarihinde Uludağ Vergi Dairesine nakledildiği belirtilmesine rağmen Uludağ Vergi Dairesinin yazısından ise ...'nin 03.01.1991 tarihinde mükellefiyetinin başladığı ve 12.12.2004 tarihinde işini ve işyerini naklettiği ve mükellefiyet kaydının devam ettiğini, davalı ...'ın anılan şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu ayrıca dairelerinde mükellefiyet kaydının bulunmadığını bildirdiği, Uludağ vergi dairesinin anılan cevabi yazısındaki ...'nin 03.01.1991 tarihindeki mükellefiyetin başladığı adresin, davalı ...'ın üzerine tescil edilen 2.2582.01.01.0097482.016.14.49. işyeri numaralı işyerinin davalı Kurumdaki adresi ile aynı adres olduğu, davalı ... adına anılan işyerinin 31.05.1990 tarihinde kapsamdan çıktığı görülmektedir. Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında; davacının, davalılardan ... nezdinde 01.10.1990 tarihine kadar çalışmaları yönünden, Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davacının, 01.10.1990 tarihinden sonraki çalışmaları yönünden, çalışmaların geçtiği işverenliğin belirlenmesinde ve çalışma olgusunun fiili ve gerçek olup olmadığı yönündeki inceleme ve araştırma yetersizdir. Davacının, iddia olunan 01.10.1990 tarihinden sonraki çalışmalarına ilişkin olarak; davalı işyerinin davaya konu dönemde faal olup olmadığı, anılan işyerinin davalılardan ...'ye devredilip devredilmediği yöntemince araştırılmalı; yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; işyerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile, davacının çalışmalarında kesinti olup olmadığı, çalışma süreleri nazara alınmalı, çelişkiler vaki olursa, usulünce giderilmeli; böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Kabule göre ise; asıl davanın .... aleyhine açıldığı ve davalı sıfatına anılan şirketin haiz olmasına rağmen, gerekçeli kararda davalı ... gösterilip, davanın reddine dair hükmün ... hakkında kurulmak suretiyle HMK’nun 297/3. maddesine aykırı olarak çelişkiye sebebiyet verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.