Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6763 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24708 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylık ve cenaze giderinin davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılardan sigorta şirketi ve M... N... ve Tic. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı M... N... ve Tic. A.Ş. avukatının tüm, davalı ... avukatının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, hukuki nitelikçe trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve yapılan ödemelerin 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi kapsamında davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, zararlandırıcı sigorta olayına karışan araç sürücüsü olan davalıların murisinin tam kusurlu olduğu nedenle talebin kabulüne karar verilmiştir. 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmüne göre “Sigorta Şirketleri” Bağ-Kur’un rücû hakkını haiz bulunduğu “diğer sorumlular” kapsamındadır. Bağ-Kur’a anılan madde ile tanınan rücû hakkı Kanun'dan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücû alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; Sigorta Şirketleri'nin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktar, Kurum'un rücû davasından önce sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; Sigorta Şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar sorumlu tutulmaması gerekir.Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; Bağ-Kur’a tanınan Kanundan doğan rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle 1479 sayılı Kanunun anılan maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücû alacağından düşülemeyeceği de açıktır. Davalı ... vekilinin, temyiz dilekçesinde, karara çıkan tazminat dosyası kapsamında, icraya konu edilen 37.884,34 TL'nin, fer'îleri ile birlikte toplam 73.513 TL olarak, hak sahiplerine poliçe limiti kapsamında, 16.04.2014 tarihinde ödeme yapıldığını belirterek, sorumluluğun tespitinde yasal yükümlülük uyarınca yapılan ödemenin de gözetilmesi gereğini dile getirdiği gözetildiğinde, mükerrer ödemeye meydan verilmemesi açısından, davalı ... vekilinin ödeme iddiası üzerinde durulup, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa tarih ve miktarı dayanağı belgeler de ile özellikle imzalı ve onaylı dekont örnekleri getirtilerek yöntemince araştırıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı G... Sigorta A.Ş.'ye iadesine, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.