Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6421 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28093 - Esas Yıl 2014





İş Mahkemesi Dava, Hollanda sigorta rejimine giriş tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğinin ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Eldeki davada; davacı, Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Devleti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesi hükmü gereğince, Hollanda ülkesinde çalışmağa başlanılan tarihin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkin olup; Mahkemece, davacının yurtdışında çalışmaya başladığı ve 18 yaşını ikmal ettiği 01.01.1979 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak tespitini ve tahsis talep tarihi olan 26.03.2014 tarihini takip eden aybaşı olan 01.04.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamında bulunan; davacı adına 07.07.2009 tarihinde Hollanda Sigorta merciince düzenlenen yaşlılık yasası gereğince sigortalılık durumu cetvelinde davacının 01.01.1975 – 07.07.2009 tarihleri arasındaki sigortalılığı bulunduğu anlaşılmakla birlikte anılan belgede davacının sigortalılığının hangi tarihler arasındaki sigortalılık dönemleri olduğu belirtilmeden, 01.01.1975 – 07.07.2009 tarihleri arası genel toplam süre belirtildiği nitekim Kurum tarafından da anılan belgenin yeterli bulunmayarak, davacıya hitaben 01.07.2013 tarihli yazı ile borçlanılmak istenen süreleri gösteren hizmet belgesi tekrar istendiği, davacının kuruma ibraz ettiği T.C. ... Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği'nin 21.10.2013 tarihli yurtdışı hizmet belgesinde ise davacının ibraz ettiği belgelere istinaden düzenlendiği, ibraz ettiği belgelerin ise anılan belge ekinde bulunmadığı ve davacının 19.11.1990 – 27.9.1991, 03.11.1992 – 16.04.1993, 01.01.2001 – 25.06.2007 tarihleri arasındaki çalışmaları ve işveren unvanları belirtildiği, davacının 04.03.2014 tarihli borçlanma talebine istinaden Kuruma ibraz ettiği T.C. ... Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği'nin 17.02.2014 tarihli yurtdışı hizmet belgesinde ise yine davacının ibraz ettiği belgelere istinaden düzenlendiği, ibraz ettiği belgelerin ise anılan belge ekinde bulunmadığı ve davacının 01.05.1978 – 31.10.1984, 19.11.1990 – 27.9.1991, 03.11.1992 – 16.04.1993, 01.01.2001 – 25.06.2007 tarihleri arasındaki çalışmaları ve işveren unvanları belirtildiği görüldüğünden, Mahkemece, T.C ... Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği belgelerinin, davacının Ataşeliğe ibraz ettiği belgeler üzerine düzenlenmiş olması, Hollanda sigorta Merciine ait bulunmaması ve Hollanda yaşlılık sigorta rejimi bilgilerini içermemesi karşısında hükme esas alınamayacağı, ayrıca yukarıda belirtilen her üç belgedeki çalışma dönemlerinde de çelişkiler bulunduğu gözetilmeksizin, davacının yurtdışı borçlanma bedelini ödeyip ödemediği araştırılmaksızın, davacının 3201 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca yurda kesin dönüş şartını gerçekleştirip gerçekleştirmediği irdelenmeksizin, eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, Hollanda’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu Hollanda rejimine tabi olduğu ilk günün, Türk mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür. Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79’uncu maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasının 3’üncü maddesi “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.Öte yandan; 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 29'uncu maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesinin beşinci fıkrasına “Ancak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenerek; yurtdışında ilk defa çalışmaya başlayanların bu çalışmalarının ilgili sözleşme kapsamında 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapmaları halinde Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edileceği düzenlenmiştir. Şu halde, yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, öncelikle, davacıya ait Hollanda yaşlılık sigorta rejimine tabi sigortalılık sürelerini gösterir Hollanda Sigorta Mercii hizmet cetvelleri gibi ilgili kayıt ve belgeler davalı Kurum’dan usulünce celbedilip, gerekirse, tercümesi de yaptırılarak, Hollanda yaşlılık sigortası rejimine ilk tâbi olunan tarih usulünce ve çelişkiden uzak olarak belirlenmeli, davacının Kurum tarafından tahakkuk ettirilen borçlanma bedelini ödeyip ödemediği Kurumdan sorulmalı, borçlanma bedelinin ödenmediğinin anlaşılması halinde, davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, Hollanda yaşlılık sigorta rejimine ilk tabi olunan tarihi de içerecek şekilde, 3201 sayılı Yasa kapsamındaki yurt dışı borçlanmasının, usulünce yapılması sağlanmalı ve böylece, sigorta başlangıcı belirlendikten sonra 3201 sayılı Yasanın 6. maddesine istinaden davacının yurda kesin dönüşünün gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit edilip, tahsis şartları irdelenmeli ve varılacak sonuca göre, bir hüküm verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.