Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 627 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18663 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının 01.02.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi ile ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsili ve fazla ödediği primlerin iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 24, 25, 35 ve Geçici 10. maddeleridir. Eldeki davaya konu olayda, davacı 20.04.1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak Kurumca Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmekte iken, vergi kaydının bulunmadığı 31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasında kalan süreler yönünden sigortalılığın iptal edildiği, bu nedenle, 05.01.2006 tarihli tahsis talebinin ret edildiği, devam eden sigortalılığı gözetilerek, 06.02.2007 tarihli tahsis talebi üzerine, 01.03.2007 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı tahsis edildiği, davacının, 31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasındaki sigortalılığının geçerli olduğunun ve ilk tahsis talebini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Yargılama aşamasında gelen vergi kayıtlarına göre taraflar arasındaki ihtilaf konusu dönemde davacının vergi kaydının bulunduğu ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olduğunun anlaşılması nedeni ile, 31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasındaki dönemde de davacının anılan Kanun kapsamında sigortalı olduğu belirgin ise de, 1479 sayılı Yasanın 35. Maddesinin yaşlılık aylığından yararlanabilmek için “ sigortalının; a) Yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması, … şarttır.” hükmü gözetilerek, davacının tahsis talep tarihi olan 05.01.2006 tarihi itibariyle ihtilaf konusu olan ./..31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasındaki dönemde nazara alınarak kurumca kabul edilen diğer sigortalılık süreleri ile birlikte prim borcunun bulunup bulunmadığı Kurumdan sorularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.3-Kabule göre de;A-) İhtilaf konusu olan 31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasındaki döneme yönelik sigortalılık süresinin tespitine dair hüküm kurulmaksızın ve hükümde 01.02.2006 tarihinde bağlanacak yaşlılık aylığında esas alınması gereken sigortalılık süreleri gösterilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, B-)Davacıya 01.02.2006 tarihinden bağlanacak yaşlılık aylığı ile Kurumca 01.03.2007 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığı miktarında prim gün sayısı fazlalığı nedeni oluşacak olan ve davacıya fazla ödenen yaşlılık aylığı tutarının davacıya ödenmesine karar verilen birikmiş aylık tutarından mahsubunun düşünülmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.