Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 616 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23656 - Esas Yıl 2012





....Davacı, davalı şirkete ait işyerinde börek ustası olarak, 20.04.2006-05.12.2008 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını iddia ile bu sürelerinin sigortalı çalışma olarak tespitini istemiştir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.5510 sayılı.... Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Bu tür davalarda, davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkâr edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler emniyet araştırması ve kurumdan sorulmak suretiyle saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının./..-2- değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, çelişkiler vaki olursa usulünce giderilmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Eldeki davada, davacının kesintisiz olduğunu iddia ettiği çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi için Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.Mahkemece, çok sayıda kişinin çalıştığı anlaşılan davalı şirketin dönem bordrolarından; davacı ile, aynı işyerinde çalışmış olan bordrolu tanıkların tespiti yerine, arka tarafta, depo bölümünde çalışan tanıkların beyanları esas alınmak suretiyle, hüküm kurulması isabetsiz görülmüştür. Yine, davacının komşu işyeri tanığı olarak dinlettiği tanığın da, komşu olup olmadığı, emniyet tespiti ile belirlenmeksizin, karar verilmesi yerinde değildir. Mahkemece, talep edilen sürelere ilişkin olmak üzere, davacının çalışmalarına ilişkin yazılı delillerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bu mümkün olmadığı takdirde, davacının çalışmalarını bilebilecek durumda olan ve aynı tarafta çalıştığı belirlenen bordrolu tanıkların olup olmadığı araştırılmalı, şayet bu delilin de ispat bakımından yeterli olmadığı anlaşılırsa, davacının çalışmalarını bilebilecek komşu işyerleri ve orada çalışanlar kolluk aracılığıyla tespit edildikten sonra dinlenmeli, beyanları alınmalı ve çelişkiler vaki olursa usulünce giderilmeli, bu hususta kapsamlı şekilde tüm bu araştırma yapıldıktan sonra davacının çalışmaları tespit edilemezse bu durumda dava reddedilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.