Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 614 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24912 - Esas Yıl 2012





....Davacı, davalı şirkete ait iş yerinde 03.06.2009-02.04.2010 tarihleri arasında, tekstil işçisi olarak kesintisiz çalıştığını iddia ile bu sürelerin sigortalı çalışma olarak tespitini istemiştir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, 01/10/2009-31/12/2009 arası 90 gün asgari ücretle sigortasız olarak çalıştığının tespitine, fazla istemin kanıtlanamadığından reddine, karar verilmiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı, 03.06.2009-02.04.2010 tarihleri arasında arasında geçen çalışmalarının tespitini talep etmiş ise de; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinden sonra, davacı ve vekaletnamesinde yetkisi bulunan davalı işveren vekillinin davadan feragate ilişkin beyanlarının kabulünü talep ettiklerine ilişkin 23.10.2012 havale tarihli dilekçe verildiği görülmüştür. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. Anılan Yasanın 6. maddesinde, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” hükmü öngörülmüş olup; sigortalı olmak, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilemez ve kaçınılamaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü meydana getirmektedir. Kişilerin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının bu statünün oluşumundaki rolü, yenilik doğurucu ve iradi bir durum değil, kanun gereği kendiliğinden oluşan statüyü belirlemekten ibarettir. Dolayısıyla, sosyal güvenlik hakkından HMK.'nın 307. maddesi (HUMK. m. 91) kapsamında feragat olanaksızdır ve açılan sigortalılığın ve sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davadan da vazgeçilemez. Davacı ancak, HMK'nın 123. maddesinde düzenlenen hakkını kullanabilir ve ileride yeniden dava açabilme hakkını saklı tutarak, davalının rızası ile davanın takibinden vazgeçebilir veya HMK'nın 150. maddesi hükmü gereğince davayı takip etmeyerek yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılması ve giderek davanın açılmamış sayılması sonucunu elde edebilir../..-2-Bu nedenle; inceleme konusu davada mahkemece, davadan feragat edilemeyeceği davacıya bildirilmeli, feragat beyanının HMK'nın 123 (HUMK. m. 185) veya 150. (HUMK. m. 409) maddelerinde düzenlenen haklardan birinin kullanımı niteliğinde olup olmadığı kendisine sorulmak suretiyle belirlenmeli, tespit edilen beyanın, anılan anlamlarda kullanıldığı saptandığı takdirde duruma göre 123 veya 150. maddelerde öngörülen prosedür işletilmeli, aksi durumda ise, elde edilecek sonuca göre dava konusu istem hakkında karar verilmelidir.Yukarıda açıklanan ve hükümden sonra ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece, verilen kararın, usul ve yasaya aykırı olduğu belirgin olup, bozulması gerekmektedir. O hâlde, davalılardan ....avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.