Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6045 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22420 - Esas Yıl 2012





Davacı, Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 18 yaşın ikmal edildiği 14.07.1974 tarihinin,Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.İnceleme konusu olayda, 12.12.2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olduğu anlaşılan davacı, Almanya'da geçen 14.07.1974-14.03.1977 tarihleri arası ev kadınlığı süresini, 15.03.1977-26.01.1984 tarihleri arası çalışma ve işsizlik sürelerini ve 27.01.1984-07.03.1984 tarihleri arası yine ev kadınlığı sürelerini 3201 sayılı uyarınca ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlanmıştır. Dava dosyası içerisinde yer alan 20.01.2011 günlü Alman Merciine ait yazı ile eki sigorta durum listesine göre de, davacının Almanya'daki 15.03.1977 -06.01.1984 arası çalışma süresine ait primleri 25.04.1984 günlü kararla iade aldığı belirtilmektedir.Davacı, Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 18 yaşın ikmal edildiği 14.07.1974 tarihinin, Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak tespitini istemiş; Mahkemece istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 38. madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini;kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edileceğini öngörürken, Uluslararası Sosyal Güvenlik Sözleşme hükümlerini saklı tutmuştur.Öte yandan, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunmaktadır.10.04.1965 tarihli resmi gazetedeyayimianarak01.il.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan "Malûllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları (aylıkları)" başlıklı beşinci bölümde düzenlenen konuya ilişkin 29. madde hükmü ise Türk Sosyal Sigorta Mercii için aşağıdaki hususlar geçerlidir:(4) Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir..." hükmünü öngörmüştür.Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında,uzun vadeli sigorta kollarından olan malûllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğinin kabulü gerekir.Somut olayda, davaya konu yapılan ve rant sigortasına giriş olarak öngörülen 14.07.1974 tarihini de içeren 14.07.1974-14.03.1977 arası dönemin "Ev kadınlığı süresi" olması karşısında; anılan ev kadınlığı süresinin, yukarıda bahsedilen Uluslararası sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malûllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığı usulünce araştırılmalıdır.Yapılacak araştırma neticesi, ev kadınlığı süresinin, Alman rant sigortası kapsamında bulunmadığının anlaşılması halinde; Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin sigorta başlangıcına dair yukarıdaki sözleşme hükmünün uygulanmasını gerektirecek nitelikteki varsa rant sigortasına giriş tarihi belirlenmeli ve böylece davacı istemi bu çerçevede yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Kuşkusuz bu belirlemeleryapılırken; borçlanmaya da konu olan 15.03.1977 - 06.01.1984 tarihleri arası çalışma sürelerine ilişkin olarak, Alman primlerinin25.04.1984 günlü kararla iade alınmak suretiyle, yurt dışı çalışmaların tasfiye edildiği ve tasfiye edilen yurt dışı çalışmaların sigortalılık başlangıcında esas alınmasının mümkün olmayacağı hususu bozmadan sonra yapılacakyargılamada dikkate alınmalıdır. Yine tasfiye edilen çalışma sürelerinin dışında, geriye kalan "07.01.1984-26.01.1984" tarihleri arası "Arbeitslosigkeitszeit" olarak adlandırılan işsizlik süresinin, yukarıda ev kadınlığı süresi yönünden öngörülen prosedür gibi, uzun vadeli sigorta kollarından olan malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman rant sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığının usulünce yapılacak araştırmayla açıklığa kavuşturulmalıdır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün (BOZULMASINA), 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.