Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.30.07.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle açılan bu davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir. Anılan madde ile davalının Kurum'un rücû alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.Davalıya uluslararası nakliyat firmasında TIR şöförü olarak çalışan sigortalının, tek şoför olarak gittiği Fransa'da bir depoda yük alırken, araçtan inip yüklemeye yardımcı olmak istemesi sırasında, palet sürücüsünün, kazalıyı görmediği anda, kasanın kayarak sigortalıyı ezmesi ve vefatı etmesi şeklinde gerçekleşen iş kazası hakkında, mahkemenin hükme esas aldığı kusur raporunda sigortalının işvereni davalının %30, kazalının %20, depo sahibi yabancı firmanın %30 ve forklift operatörünün %20 kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır.Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa'nın 21., 4857 sayılı Yasa'nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.4857 sayılı Yasa'nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, özellike olayın işverenin hakimiyet alanı dışında gerçekleştiğini gözetildiğinde, ne tür bir eğitim ve bilinç oluşturma eksikliğinin kazada etkili bulunduğu ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verimek gerekirken yetersiz rapora dayalı olarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O hâlde, taraflar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 19.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.