Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 560 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13568 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigorta başlangıcının 01.03.1985 olduğunun tespiti ile 1987 yılının mayıs ayındaki 17 günlük hizmetin kurum tarafından iptaline ilişkin kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde istemin kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 108’inci maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olup, ispatı için özel bir usul öngörülmemiştir. Resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu bu davalarda resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür. Eldeki dosyada, davacının 01.03.1985 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkin açmış olduğu davada mahkemece davacının 18 yaşını doldurduğu 28.02.1986 tarihi itibariyle sigorta başlangıcının tespitine karar verilmesine ilişkin kararda, İGB nin kuruma süresinde verilmiş olması, İGB de çıraklık ilişkisi olduğuna dair ibarenin bulunmaması, Kurum tarafından çıraklık ilişkisini ispatlayan her hangi bir belgenin ibraz edilememiş olması karşısında,çıraklık eğitim merkezinden gelen yazı cevabı ve dinlenen bordro tanıkları ... ve ........ beyanları birlikte değerlendirildiğinde kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Uyuşmazlık davacı vekilinin hüküm fıkrasının açıklandığı son oturumda “17 günlük çalışmanın geçerli olduğu yönündeki talebimizi atiye bırakıyoruz, talebimizi daraltmak suretiyle davacının 01.03.1985 tarihinde ... A.Ş.'de bir gün süre ile hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının (tüm sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının) tespitine karar verilmesini istiyoruz” şeklinde imzalı beyanda bulunmuş olması davalı vekilininde aynı oturumda aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz davanın reddine karar verilsin şeklinde ki beyanın HMK 123 mad kapsamında açık rıza olmadığı kabul edildiğinden davalı kurum vekilinin HMK 150 md kapsamında davaya devam edip etmeyecekleri hususunda beyanı alındıktan sonra davalı vekilinin beyanına göre davayı takip etmeleri halinde yargılamayı tamamlayarak sonuca göre karar vermek; davalı vekilinin davayı takip etmeyeceklerini beyan beyan etmesi karşısında ise HMK 150 mad gereğince işlemden kaldırma kararı verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kısmen red kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.