İş Mahkemesi Rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesini davalılardan ... avukatlarının istemesi ve davalı ... avukatının duruşma talep etmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.07.2014 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davalı adına Av. ... ile karşı taraf adına Av. ...geldiler. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra dosyanın eksiklerin giderilmesi için mahalline iade edildiği; ikmalen gelen dosyanın yeniden incelenmesi sonucu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve özellikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK.) 297. maddesinin b bendinde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların kimliklerini ... varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini ” kapsaması yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekmekte olup, karar başlığına davalılar ...'in yeni avukatları yerine istifa eden eski avukatlarının kimlik bilgilerinin yazılmasına ilişkin yanlışlığın, HMK. nın 304. maddesi uyarınca mahallinde herzaman giderilmesinin mümkün olmasına göre bozma nedeni yapılmayarak ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre sair temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-)Dosya kapsamına göre, davalıların murisi ...'e ait seranın kurulduktan sonra iş bitiminde çalışanların evlerine dönüşleri için temin edilen kamyonun kaza yapması sonucu kamyonun kasasında yolcu olarak bulunan sigortalı sürekli işgöremezlik kaybına uğramış olup, Mahkemece, davalı sürücü ...'in % 70, diğer davalıların murisi olan Hüseyin Ülgen'in işveren olarak % 30 kusurlu, sigortalının ise kusursuz olduğu kabul edilmiştir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2. maddesinde "bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre sigortalı sayılacakları" hükmü yer almaktadır.Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde hizmet akdi, "Hizmet akti bir mukaveledir ki, onunla işçi muayyen ve gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder" şeklinde tarif edilmiştir. Hizmet akdinden söz edebilmek için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret mukabili yapılması gerekmektedir.Aynı Kanunun 355 ve 356. maddelerinde düzenlenen istisna akdinde ise "belirli bir işin belirlenen bedel mukabilinde işverenin mesai kısıtlamasına tabi olmadan yapılıp veya başkalarına yaptırılıp teslim edilmesi" söz konusudur. Hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise, işten hasıl olacak sonuç önemlidir.Bu ilkeler doğrultusunda, aynı kazada ölen ve yaralanan diğer sigortalılar nedeniyle Kurumun dava açıp açmadığı ve akıbeti araştırılarak, kazazedenin sera kurulum işinde fiilen çalışıp çalışmadığı, çalışmasının hizmet akdi kapsamında mı, yoksa istisna akdi kapsamında mı olduğu, sera kurulum işinin tamamının ...'a devredilip devredilmediği, işveren sıfatının kime/kimlere ait olduğu, kaza yapan kamyonun kimin tarafından temin edildiği, ..'ın; adına işyeri kaydının, herhangibir sigortasının, Meslek Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Memurluğu Sicili, Vergi Dairesi kaydı olup olmadığı arşatırılıp irdelenip, hizmet akdi olup olmadığı; hizmet akdi varsa işverenin kim olduğu açıklığa kavuşturulduktan sonra, konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden kusur raporu alınması gerekir.3-)Zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır. Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir.Bu yasal çerçevede eldeki davada, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesindeki limiti hak sahibine ödediğini geçerli belge ile kanıtlamış olan davalı davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalılardan ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz eden davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınmasına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.