Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 529 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19947 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 09.02.2008-10.03.2011 tarihleri arasındaki hizmet süresinin iptal edilmesi nedeniyle, yaşlılık aylığının durdurulmasına ilişkin kurum işleminin iptali, belirtilen sürelerdeki hizmetinin tespiti ve ödenmeyen aylıkların ödenmesine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Somut olay incelendiğinde; davalı Kurum denetmeni tarafından yapılan araştırma dayanak gösterilerek, kurum memurlarınca yapılacak tespitler aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olduğundan ve ayrıca davacının iddia edilen çalışmasının fiili ve gerçek olduğu iddiası, Kurum kayıtlarına eş değerde belgelerle ispatlanmamış olduğundan, başkaca bir araştırma yapılmadan, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Dava, iptal edilen hizmet sürelerinin tespiti ve sonrasında yaşlılık aylığının devamına ilişkin olduğundan, yasal dayanak 506 sayılı Yasanın 79/10.ve 5510 sayılı Yasanın 86. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürüt??lmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Açıklamalar ışığında; mahkemece, davacının, 09.02.2008-10.03.2011 tarihleri arasındaki hizmet süresinin tespiti açısından, gerekli bütün araştırmalar (davacının çalışmaları hakkında bilgi sahibi olabilecek bordrolu tanıklar dinlenilmeli, ulaşılamadığı takdirde, komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, kurum nezdindeki kayıtlar getirtilmeli, denetmen raporuyla çelişkili hususlar açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde raporu tutan denetmenler dinlenilmeli vb.) yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.