Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 505 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19980 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, 04.06.1996 tarihinde vefat eden eşi üzerinden 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlanan davacının, 16.10.1973 tarihinde ölen babasından da ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı tarafa 25.02.2014 tarihli celsede kesin süre verildiği, önceki iki celse masraf yetersiz olduğundan dosyanın bilirkişiye gönderilmediği, usule uygun olarak verilen kesin süreye rağmen usuli işlemin yerine getirilmemesi sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dava dosyasında; 05/.09.2013 tarihli duruşmada, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine, masrafın gider avansından karşılanmasına, 28.11.2013 tarihli celse de, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine, masrafın gider avansından karşılanmasına, 25.02.2014 tarihli duruşmada, Davacı tarafa bilirkişi ücretini yatırması için iki haftalık kesin süre verilmesine yatırdığında dosyanın önceki celse üç nolu ara karar gereği bilirkişiye gönderilmesine yatırmadığı takdirde bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, (ihtaratın uyaptan öğrenilmesine) 06.05.2014 tarihli duruşmada ise kesin süreye rağmen masraf yatırılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, Hakimin ancak, özel uzmanlık alanı gerektiren işlemler konusunda bilirkişiden görüş alma yoluna gidebileceği, dava konusu incelendiğinde, eşinden ölüm aylığı almakta olan davacının, babasından da ölüm aylığı istediği, bu hususun, bilirkişi incelenmesine gerek duyulmaksızın karar verilecek bir durum olması yanında, delil avansı yatırılmaması durumunda 25.02.2014 tarihli duruşmada da belirtildiği üzere bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağı da açık olduğundan, mahkemece, eldeki delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedendir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.