Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4834 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23777 - Esas Yıl 2014
İş Mahkemesi Dava ve birleşen dava rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın ve birleşen davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Birleşen dava dilekçesinin davalılara tebliğ edilmeden aleyhlerine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasanın 36. ve HMK.'nun 27 (mülga HUMK’nun 73.) maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir. Değinilen işlemleri nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu nedenle tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Tüzüğün amacı, tebliğin muhatabına ulaşması, konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususun belgeye bağlanması olup, kanun ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, dava dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmadan ve davalının savunma hakkı ortadan kaldırılarak davanın esasına girilip hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı ve daval limited şirket vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair temyiz itirazları incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'ne iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.