Mahkemesi : İş MahkemesiDava, maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne, davacının çalışma gücünü %60 oranında kaybetmesi nedeniyle 5510 sayılı Yasanın 25.maddesi uyarınca malul sayılması gerektiğinin ve davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar vermiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi....... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Somut olayda, hakkında çeşitli tarihlerde alınmış sağlık raporlarında, davacı hakkında "posttravmatik demans" tanısı konulduğu, psikiyatrik tedavi gördüğü, yargılama aşamasında sosyal Sgortalar Yüksek Sağlık kurulundan alınan 25.04.2014 tarihli raporu ile davacının çalışma gücünün en az %60'ını kaybettiği maluliyet başlangıcının 08.10.2013 tarihli rapor olduğuna dair kabul üzerine mahkemece yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.Ancak, dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin niteliği ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, mahkemece re’sen göz önünde tutulması gerekir. Medeni Kanunun 405. maddesinde “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” hükmü öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen ve dosyada mevcut bulunan sağlık kurulu raporlarında, davacının rahatsızlığının "posttravmatik demans" olduğunun belirtilmesi karşısında; eldeki davada, Türk Medeni Kanunun 405 ve 462/8.maddeleri uyarınca öncelikle davacının kısıtlanması gerekip gerekmediği irdelenerek kısıtlanmasının gerektiği anlaşılırsa, dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun “Malullük Aylığının Hesaplanması, Başlangıcı, Kesilmesi ve Yeniden Bağlanması” başlıklı 27. Maddesinin ikinci fıkrasında; "…a)Malul sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,b)Malul sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,…takip eden aybaşından itibaren başlar." hükmü gereğince davacıya, maluliyet başlangıcını tespit eden 08.10.2013 tarihini takip eden aybaşından itibaren malullük aylığı bağlanması gerekirken, infaza elverişli şekilde karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde; davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.