Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, iş kazası nedeniyle meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti ile gelir bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 22.02.2005 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez hâle geldiğini, Kurumca % 15,20 oranındaki belirlemeden daha fazla oranda meslekte kazanma güç kaybı oranı olduğunu iddia ile iş kazası sonucu oluşan meslekte kazanma güç kaybı oranının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup; Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacının meslekte kazanma güç kaybı oranının %17,20 olduğunun tespitine karar verilmiştir. Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Meslekta kazanma gücünün tespiti ile gelir bağlanmasına yönelen İş bu davada alınacak karar ile, iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olmas?? halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, işveren gerçek kişilere usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, yapılacak inceleme ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı ile davalı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün sair yönleri incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.