Davacı, 10 yıllık borçlanma talebini ve emeklilik başvurusunu reddeden davalı Kurum işleminin iptali ile faydalanamadığı maaş ve diğer sosyal hakların ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 7.8.1997 tarihli 10 yıla tamamlayıcı borçlanma talebinin geçerli olduğunun ve yapılan ödemelerin borçlanma bedeli karşılığı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı talebinin kabulüne ilişkin olup, mahkemece; borçlanma bedelinin ödendiği kaydını içeren ödeme bulunmaması nedeni İle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun Ek Geçici 4. maddesidir. Davacı tarafından borçlanma bedeli olduğu iddia edilen 3.11.1997, 2.12.1997 ve 7.1.1998 tarihli ödemelerin zorunlu veya isteğe bağlı sigortalılık primi mi yoksa borçlanılan süreye ilişkin prim mi olduğu konusunda araştırma yapılmalı, davacı tarafından ödenen bu miktarların ödenme tarihleri itibariyle davacı tarafından ödenmesi gereken prim ve gecikme zammı miktarı ile karşılaştırılması uzman bilirkişi aracılığıyla (Kurumdan sorulmak suretiyle) yapılarak, prim ve gecikme zammı borcu miktarını karşılayıp karşılamadığı, mevcut borcu ve 4247 sayılı Kanundan yararlanma talebinde bulunmuş ise bu kanuna göre ödeyeceği prim borcu ile arasında ödenen miktar yönünden fazlalık, diğer başka bir ifade ile fazla ödeme mevcutsa; dairemizin içtihatları uyarınca 1479 sayılı Kanun Ek Geçici 4. maddede düzenlenen süre içinde ödenen miktarlar yönünden kısmi borçlanma mümkün bulunduğundan, oranlama yapılmak suretiyle fazla ödenen miktara isabet eden gün sayısının hesaplanıp ortaya çıkacak bu süreye ilişkin olarak borçlanmanın kısmen kabul edilmesi, yaşlılık aylığı talebi yönünden de yasal koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki gerekçelerle eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmesi ve hüküm bozulmalıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.