Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4560 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27082 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkeme, ilamında belirtildiği biçimde davanın reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.İncelenen dava dosyasında, davacının murisi sigortalının, 08.04.2004 tarihinde vefat ettiği, davacının askerlik borçlanma bedelini yatırmak suretiyle tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun, davacı murisinin 1479 sayılı Yasa kapsamında 21.05.1991-20.05.2002 tarihleri arasında 459 gün, 506 sayılı Yasa kapsamında ise 08.05.1984-21.111.2000 tarihleri arasında 348 gün hizmetiyle birlikte 807 gün prim ödeme gün sayısının olduğu, ayrıca 7694,26 TL gecikmiş prim borcunun bulunduğunu, vefat halinde en son sigortalılık hali mülga 1479 sayılı Kanuna tabi olduğundan ilgili kanun gereği hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için en az 5 tam yıl (1800 gün) prim ödeme gün sayısının olması ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenip yazılı talepte bulunması halinde bağlanabileceği belirtilerek talebin red edildiği, mahkemece yapılan araştırmada, 1479 sayılı Yasada aranan 5 yıl Bağ-Kur sigortalılığının olmadığı, prim borcunun bulunması öte yandan askerlik borçlanması yapılması durumunda dahi 1479 sayılı Yasa yada 5510 sayılı Yasanın 32. maddesine göre ölüm aylığı bağlanma koşulları oluşmayacağından talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.08.04.2004 tarihinde vefat eden davacı murisinin, 1479 sayılı Yasa kapsamında 21.05.1991-20.05.2002 tarihleri arasında 459 gün, 506 sayılı Yasa kapsamında ise 08.05.1984-21.11.2000 tarihleri arasında 348 gün hizmeti bulunduğu, ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince ölenin "beş tam yıl" sigortalılığının bulunması, 506 sayılı Yasanın 66/1-c maddesi ile de, ölenin 5 yıldan beri sigortalı bulunması ve sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş olmasının gerektiği, hakkı doğuran olayın gerçekleştiği tarih nazarında askerlik borçlanmasının yapılabileceği ve ölüm aylığı bağlanması için davacının hizmet birleştirilmesine zorlanamayacağı dikkate alındığında, mahkemece ilgili kanunlar yönünden yeniden bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.