Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDava ve birleşen dava iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Davalı köy muhtarlığına ait sosyal tesisin tuvaletinin yıkımı sırasında elektirik akımına kapılarak ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı işveren belediye % 30, davalı köy muhtarlığı % 40, sigortalının % 30 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.4857 sayılı İş Kanununun 7. maddesinde, "İşveren, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olur. Bu halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber, işçi bu sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini, iş sözleşmesine geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olur. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren işçiye talimat verme hakkına sahip olup, işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür..."şeklinde düzenlenen geçici iş ilişkisi kapsamında, aynı düzenlemenin devamında, geçici iş ilişkisi kurulan işverenin, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte sorumlu olduğu da belirtilmiştir../..Anılan düzenleme, geçici iş ilişkilerinde, her iki işverenin iş sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanmasından beraberce sorumlu olması gerektiğini kabul etmiştir. Böylelikle işçiyi geçici olarak çalıştıran işveren kadar, onu geçici gönderen işveren de sorumluluğa ortak edilmiştir. Yasa koyucu bu şekilde, işçisini geçici olarak başka bir işverene gönderen işverene, işçisini gönderdiği işyerindeki iş sağlığı ve iş güvenliği koşullarını kontrol etme yükümlülüğü getirmiştir. Dolayısıyla geçici işverenin yanında iş gören işçinin uğradığı iş kazasından, aksi ispatlanmadığı, uygun nedensellik bağının kurulamadığı ya da kesildiği ispatlamadıkça, işçisini gönderen işverenin de sorumlu olacağı kabul edilmelidir.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, sigortalının geçici iş ilişkisi kapsamında gönderilip gönderilmediği belirlenerek, tarafların kusur durum ve aidiyetini, oluşa ve mevzuata uygun, olarak irdeleyen, ayrıca ceza davasında hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşen F. U.ve K. Ö. de bir miktar kusur verilmesi gerektiği gözetilerek; konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'na iadesine, 29.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.