ÖZET: DAVACININ, BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU EŞİNİN RAHATSIZLIĞI NEDENİYLE TEDAVİSİNDE KULLANILAN MALZEMELERİ, DAVA DIŞI TIBBİ MALZEME ŞİRKETİNDEN SATIN ALDIĞI, FATURA TARİHİNİN 5510 SAYILI KANUN’UN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTEN ÖNCE OLMASI NEDENİYLE, TEDAVİ GİDERİNİN YAPILDIĞI TARİH İTİBARİYLE MÜLGA 5434 SAYILI KANUN’UN UYGULANMASI GEREKLİ OLUP, BU KANUN’UN UYGULANMASINDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜM YERİ İSE İDARİ YARGIDIR.Dava, tıbbi malzeme bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli aylığı almakta olan davacının, bakmakla yükümlü olduğu eşi Cemile’nin rahatsızlığı nedeniyle E… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan tedavisinde kullanılan tıbbi malzemeleri, 13.138,52 TL bedelle ve 27.07.2007 tarihli fatura karşılığı dava dışı tıbbi malzeme şirketinden aldığı anlaşılmaktadır. Davacı, anılan bedelin davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Mahkemelerin görevi ve yargı yolu “kanun” ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece re’sen nazara alınır. (HMK 1. madde)5434 sayılı Kanun’un sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanun’un 106/8. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ve 5510 sayılı Kanun’un Genel Sağlık Sigortasına ilişkin hükümleri de 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesinde; “...Bu Kanun’da aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup, bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanun’la yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem...” yapılacağı bildirilmiş olup, T.C. Emekli Sandığı sigortalıları veya hak sahipleri arasında 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda anılan Sandıkça tesis edilen işlemler idari işlem niteliğinde olduğundan idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılacak davalar 2577 sayılı Kanun gereğince idari yargı yerinde çözümlenecektir.Bu maddi ve hukuki olgular ışığında; gerek davacının bakmakla yükümlü olduğu eşinin tedavi tarihinin, gerekse tıbbi malzeme fatura tarihinin 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önceki bir tarih olduğu, dava konusu olayda 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yerinin bulunmadığı, tedavi giderinin yapıldığı dönem itibariyle mülga 5434 sayılı Kanun’un uygulanması gerektiği, 5434 sayılı Kanun uygulamalarından doğan uyuşmazlıkların idari yargının görev alanına girdiği gözetilmeksizin, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S o n u ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.