Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4053 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28083 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun 56. ve 96. maddeleri gereğince boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesi ve ödenen aylıkların istenmesi yönündeki davalı..... işleminin iptali ile kesilen yetim aylığının kesilme tarihinden itibaren yasal faiziyle geri ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ....... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılamada verilen davanın kabulü kararının Dairemizin 19.03.2014 gün, 2013/21594 Esas 2014/6272 Karar sayılı ilâmı ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada bozma ilâmının davacının dava dilekçesinde bildirdiği “.... Mah.... Sokak... Sok. No:3/.../...i” adresine gönderildiği, “..... ismen tanınmıyor, mahalle muhtarlığında kaydı da bulunmamaktadır, tebliğ imkansızlığından muhtar tasdiki ile iade” şerhi ile tebliğ edilmeksizin merciine iade edildiği, bilahere Yargıtay Bozma ilâmının ve 17.07.2014 tarihli duruşma gününün de yine aynı adrese gönderilmek istendiği ancak dosyada gider avansı kalmadığı gerekçesiyle tebligat gönderilemediği, 17.07.2014 tarihli celsede davalı Kurum vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine, davanın taraflarca takip edilmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, süresinde yenilenmeyen davanın HMK 150/5. maddesi uyarınca, 22.10.2014 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İşlemden kaldırılma ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi müessesesinin düzenlendiği "Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması" başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesine göre; (1) Usûlüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usûlüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” Yine, 6100 sayılı Kanunun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27’nci maddesi,........’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, HMK’nun 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir. Önemle belirtilmelidir ki, davacı, dosyada yapılacak işlemlere ait gider avansı olmadığı ve eksik gider avansını tamamlaması hususunda aşamalarda yönetimince bilgilendirilmeli, dosyada masraf kalmadığı durumlarda da ileride davacıdan tahsil edilmek üzere gerekli tebliğ işlemi yerine getirilmelidir. Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında; davacının dava dilekçesinde yazılı adresine gönderilen Yargıtay bozma ilâmının ve duruşma gününün bildirildiği davacının adreste kaydı olmadığı şerhi ile iade edildiği, dolayısıyla usulüne uygun bir tebligatın yapılamadığı, davacının mernis kaydına bakılarak da yeni adresinin tespit edilebileceği hususları gözetildiğinde; Mahkemece, duruşma gününün davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilip duruşma gün ve saatinden haberdar edilmemesine karşın, HMK’nun 150. maddesine aykırı olacak şekilde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilerek, üç aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına yönelik hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 06.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.