Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4045 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26792 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi......... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davalı işveren Belediye Başkanlığı’na bağlı halk ekmek fabrikasında 15.06.1991-23.03.2000 tarihleri arasında çalıştırıldığı ve işyerine ait 1993/2 dönem bordrosunda davacının yer aldığı, ... ...ve ....... Müdürlüğü’nün inceleme raporundan da davacının 1991-2000 yılları arasında kesintisiz çalıştığının tespit edildiği, ancak davacının 1993/2 dönemine ait çalışmasından dolayı davalı Kuruma prim ödenmediği ve bu nedenle davalı Kurumun davacının bu çalışmasını geçersiz saydığı anlaşılmakta olup, 1993/2 döneminde davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılama sonunda istemin hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesiyle red kararı verilmiştir. Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesinde, yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup anlaşılacağı üzere çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden bu maddeyle getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Buna göre; ilgili kişi hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, düzenlenmesine karşın yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, sigortalılık bildirimini içeren dönemsel sigorta primleri bordrosunun/aylık prim ve hizmet belgesinin hazırlanmadığı veya anılan süre içerisinde Kuruma teslim edilmediği, sigorta priminin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde Kurum görevlilerince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin hak düşürücü süre içerisinde yargı yoluna başvurması zorunludur. Sigortalıya ilişkin işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi belgelerin verilmesi yada çalışmaların kurum tarafından tespit edilmesi halinde, Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde; kamu kurum ve kuruluşu niteliğindeki davalı Belediye Başkanlığı’na ait işyerinde gerçekleşen hizmete ilişkin olarak,... kayıtlarında yer almasa da davalı işveren nezdinde tutulan kayıtlarda davacının çalışmasının varlığı ve yapılan işin mahiyeti dikkate alındığında, dava konusu dönemde kesintisiz çalışma iddiasının kanıtlandığı ve hak düşürücü sürenin geçmediği belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 06.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.