Davacı, SSK tarafından tahakkuk ettirilen primlerin ve idari para cezasının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi A…… B……… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava hukuki nitelikçe, 4792 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 6.maddesi kapsamında sigorta müfettişi raporuna dayanılarak Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ve buna ilişkin düzenlenen ödeme emrinin iptaline ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde gereğince araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Davacı işveren, Sümerbank Ayakkabı Fabrikasından 08.07.2002 tarihinde ilk ihalesini alması nedeniyle işyerini tescil ettirdiğini, ve bu işyerinden işçileri Kuruma bildirdiğini, kısa bir süre sonra davaya konu ihaleyi aldığını, ikinci ihale konusu iş nedeniyle ayrıca işyeri tescili yaptırmadığını, ancak, bu ihale nedeniyle 11 işçi daha aldığını ve bu işçilerin işe giriş bildirgelerini ilk ihale nedeniyle tescil edilen işyerinden Kuruma bildirdiğini, dolayısıyla prim kaybına sebebiyet vermediğini, işyeri kayıtlarının incelenmesi halinde bu durumun açığa çıkacağını savunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, uyuşmazlık konusu ikinci ihaleye ait 120.000 adet EGM bot sayolarının fason ara operasyon yapım işinin 01.10.2002-25.12.2002 tarihleri arasındaki 86 günlük sürede kaç işçi ile yürütülüp sonuçlandırılacağının ayakkabı imalatında uzman kişiler vasıtasıyla tespit edilmesi ve ihale konusu işte eksik işçilik bildirimi yapılıp yapılmadığının saptanması gerekir. Bu husus saptandıktan sonra ilk ihale nedeniyle tescil edilen işyerinden bildirimi yapılan 11 işçi göz önünde tutularak eksik bildirim yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin yetersiz bulunan bilirkişi raporunun hükme dayanak kılınarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.