Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 369 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 25392 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anılan madde ile, Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır. Somut olayda; davacının dava dilekçesi ve temyiz dilekçesi ekinde sunduğu tebligat parçasına göre, 2015/10426 sayılı ödeme emrinin 06.05.2015 tarihinde şirket yetkilisi Malik ...’a tebliğ edilmiş olduğu ve davanın ise 11.05.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kurum’dan ödeme emrine ilişkin takip dosyası istenmiş olup gelen belgeler içinde tebligat parçasının çok silik olduğu ve okunamadığı, PTT gönderi takip çıktısına göre ise detaylı bilgi içermemekle yani aynı ödeme emrine ilişkin olup olmadığı belirlenememekle beraber tebliğin 03.04.2015 tarihinde bizzat yapıldığı anlaşılmaktadır . Mahkemece, PTT Gönderi takip çıktısı üzerinde bulunan tarih dikkate alınarak davanın süresinde açılmadığına dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, dava dilekçesi ve temyiz dilekçesi ekinde bulunan tebligat parçası irdelenerek gerekirse Kurum’dan ilgili tebligat parçasının okunaklı sureti istenmek suretiyle kontrolü yapılarak davanın süresinde açılıp açılmadığı şüpheye mahal vermeyecek şekilde belirlenerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle verilen red kararı usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.