Mahkemesi :....Davacı, davalı işveren ... nezdinde 1.5.1988-15.9.1998 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı ... Başkanlığı vekili ve davalı işveren vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacının davalı ... nezdinde geçen çalışmaların tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Zira, dosyada mevcut deliller, sübut konusunda tam bir kanaat ortaya koymamaktadır. 5510 sayılı ....ı Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için./..-2- geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi, ya da, çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında, davacının, 1988-1998 yılları arasında geçtiği iddia edilen çalışmalarının gerçekliğinin belirlenebilmesi amacıyla; dosyaya sonradan ibraz edilen belgeler gereği, kamudan alınan ruhsatla işletilen taş ocağının işletenin, dolayısıyla davacının işverenin kim olduğunun dosya kapsamından tam olarak anlaşılamamıştır. Bu nedenle, bu tür davalarda re’sen delil araştırması yapılması gerektiği gözetilerek, öncelikle, davacının iddiası ve dosyadaki deliller gereği, dava konusu dönemde taş ocağının ruhsat sahiplerinin kimler olduğu, yine, ruhsata göre .... nezdinde işyeri kaydının kimler üzerinde olduğu usulünce araştırılmalı, bu dönemde ruhsatın başkalarına devir olduğunun ve davacının başka işverenler nezdinde çalışması olduğunun tespit edilmesi halinde, husumet yöneltilmek suretiyle ilgili işveren de davaya dahil edilmeli, dahil edilen bu işverenin göstereceği deliller toplanmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin ve davalı işveren vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve bu aşamada sair yönleri incelenmeyen hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...'a iadesine, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.