Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3347 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23185 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :İş MahkemesiDava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum ve davalı işveren vekillerinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2)Davalı işverene ait işyerinde 10.05.2000-06.02.2008 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz şekilde, hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı , 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.Yine; 2926 sayılı Kanunun “Kapsam” başlığını taşıyan 2’nci maddesinde, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın, tanımlanan nitelikte tarımsal faaliyetlerde bulunanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları belirtilmiş, “Sigortalılığın sona ermesi” başlıklı 6’ncı maddesinde de, bu Kanuna göre sigortalı sayılanlardan diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce sigortalılıklarının sona ereceği bildirilmiştir.Sosyal Güvenlik Hukukumuzda, “sosyal sigortalarda çokluk”, bir başka anlatımla bireylere olabildiğince sosyal sigorta hakkı tanıma, “yararlanmada ve yükümlülükte teklik” ilkesi egemen olup buna göre, aynı tarihlerde farklı sosyal güvenlik kuruluşları ve kanunları kapsamında bulunulamaz ve çifte sigortalılık olarak adlandırılan bu statü kanun hükümleriyle engellenmiştir. Şu durumda 506 sayılı (hizmet akdine dayalı olarak işveren/işverenler tarafından çalıştırılma) ve 2926 sayılı (hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyette bulunma) Kanunlar kapsamında veya 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri çerçevesinde birleşen (çakışan) zorunlu sigortalılık olgusuna ilişkin olarak; 5510 sayılı Kanunun yürürlükte olmadığı 01.10.2008 tarihi öncesi dönem yönünden 2926 sayılı Kanunun 6. maddesi dikkate alınmalı, 01.10.2008 – 01.03.2011 dönemi yönünden 5510 sayılı Kanunun 53. maddesi gereğince ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınmalı, 01.03.2011 tarihinden itibaren ise anılan maddede 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gözetilerek hizmet akdine dayalı çalışmaya değer verilmelidir. Eldeki davada, dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının 10.05.2000-30.11.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde hizmet akdiyle çalıştığının tespitine yönelik mahkemenin kabulü yerinde ve doğrudur ancak; Davacının talep konusu dönemin içinde yer alan 01.12.2004-05.02.2008 tarihleri arasında 2926 Tarım Bağ-Kur sigortalığı bulunduğu fakat davacının anılan dönemde de fiili olarak davalı işyerinde çalışmayı sürdürdüğüne ilişkin beyanları ile aynı yöndeki mahkemece hükme esas alındığı görülen tanıklar beyanları dikkate alındığında, yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca değerlendirme yapılarak, asıl sigortalılığın 506 sayılı Yasa kapsamında gerçekleşen hizmet akdine dayalı sigortalılık olduğu, bu itibarla Tarım Bağ-Kur sigortanın tali sigortalılık kapsamında kaldığı , bu itibarla davacının fiili ve kesintisiz olarak çalışmasını sürdürdüğü, 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılık bildirimi yapılan dönem yönünden hizmet tespitinde engel bir halin bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istem gibi, red edilen 01.12.2004 ila 06.02.2008 tarihleri arasında da davalı işyerinde çalıştığının belirgin olduğu, davanın kabulü gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde Bağ-Kur bildirimleri dışlanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.