Dava, davalıya yersiz ödenen aylıkların istirdatı istemine, birleşen dava ise 01.02.2009 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde istirdat davasının reddine, birleşen dava yönünden ise davacıya 01.02.2009 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Hükmün, taraflar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ayşe Barutcu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı ve karşı davalı, davalı sigortalıya fuzulen ödenen 12.786,41 TL aylık ve 1.894,04 TL işlemiş faizin davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı karşı davacı ise, 01.02.2009 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece; davalı karşı davacı sigortalının kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden hakkındaki davanın reddine, 506 sayılı Yasanın Geçici 81/B-e maddesi uyarınca tahsis koşulları oluştuğundan tahsis talebini izleyen 01.02.2009 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, Uşak Devlet Hastanesinin 25.04.2006 tarihli sağlık kurul raporuna göre D… E…'a, Kronik Depresyon, diabetik polinöropati, nöropati ağrı, diabet Tip 1, kefoasidoz, hipertansiyon, bilateral akustik travma astım, sol clavialla eski kırığı tanısı konulmuş, anılan raporun, Maliye Bakanlığı Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu,%43 oranında çalışma gücünü kaybettiği belirlenerek vergi indiriminden yararlanma hakkı tanınmış sigortalıya 506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmıştır.İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 29.11.2006 tarihli raporuna göre ise; hafif işitme kaybı, Diabetus Mellitus Tip 2, Diabetik Permopati tanısı konulmuş, bu raporun Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu bu kez çalışma gücü kaybı oranı %24 olarak belirlenmiştir. Bunun üzerine Kurum, 506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesi uyarınca bağlamış olduğu aylıkları başlangıç itibarıyla iptal ederek, 22.09.2006 – 22.07.2008 dönemi yersiz ödenen 12.786,41 TL asıl ve 1.894,04 TL yasal faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. 506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesi, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, I. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, II. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onsekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, III. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanacaklarını öngörmekte olup, bu koşulların başında ise öncelikle ve özellikle “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olmak” hususunun saptanması önem arzetmektedir. Anılan hususun saptanması işi ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 31/2 maddesine göre, sakatlık indiriminden yararlanmak için yetkili hastanelerin sağlık kurullarından alınan raporla Maliye Bakanlığı bünyesindeki “Merkez Sağlık Kurulu” tarafından değerlendirilerek iş gücü kaybı oranları ve buna göre sakatlık dereceleri belirlenmekte ve bu belirlemeye dayalı olarak da ilgili şahsın vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanıp kazanmadığına yine idarece karar verilmektedir.Bu durumda, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazandığına dair verilen bu idari kararın sigortalının tahsis talebiyle birlikte Kuruma ulaşmasıyla, diğer koşulların da varlığı halinde sigortalıya anılan Yasanın 60/C-b maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması da yasal bir gereklilik olmaktadır.506 sayılı Yasanın bahsi geçen 60/C-b maddesinde 4958 sayılı Yasanın 34. maddesiyle yapılan değişiklik ile “sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanılması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı almakta olanlar Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulurlar” hükmü getirilmiş bulunmakla, bu gibilerin sakatlık indiriminden yararlanma koşullarını muhafaza edip etmediklerinin Kurum tarafından denetlenmesine ve değerlendirilmesine olanak tanınmıştır. Böylece, kendilerine daha önce, anılan 60/C-b maddesine dayalı olarak yaşlılık aylığı bağlanmış olanlar için, sonradan değişen durum nedeniyle bu aşamada, yasa koyucu tarafından anılan yasa maddesinde yapılan değişiklikle, konunun 506 sayılı yasa çerçevesinde çözümlenmesi amaçlanmış olmakla ön mesele olarak karşımıza çıkan Maliye Bakanlığınca sakatlık indiriminden yararlanmaya ilişkin ilk kararın idari yoldan kaldırtılmasına (iptaline) de gerek kalmaksızın; bu çevrede sigortalı ile Kurum arasında çıkan benzeri ihtilafların idari yargı yerinde değil, iş mahkemeleri bünyesinde görülerek çözüme kavuşturulması olanaklı hale gelmiş bulunmaktadır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden Kurum sigortalısı olan davalı karşı davacının, Uşak Devlet Hastanesinden aldığı sağlık kurul raporu ile İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldığı sağlık kurul raporu arasında konulan tanılar yönünden farklılıkların bulunduğu, anılan raporlara göre Maliye Bakanlığı bünyesindeki Merkez Sağlık Kurulunun farklı çalışma gücü kayıp oranları belirlediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, davalı-karşı davacı D… E…'un iyiniyetli olması nedeniyle Borçlar Kanununun 63.maddesi uyarınca Kurumun istirdat talebinin reddine karar verilmiştir.Borçlar Kanunu'nun 63. maddesine göre; sebepsiz zenginleşen kişinin, iade borcu ile yükümlü tutulabilmesi için kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Ayrıca, birçok Yargıtay Kararında da belirtildiği gibi; iyi niyetle zenginleşen kimse, zenginleşmenin geri verilmesinden dolayı; zenginleşme hiç olmasaydı bulunacağı durumdan daha kötü duruma düşürülemez.Mahkemece, sigortalı D… E…'un 22.09.2006 – 22.07.2008 tarihleri arasındaki dönemde, 193 sayılı Gelir Vergisi Yasasının 31.maddesi kapsamında çalışma gücünü ne oranda kaybettiği hususunun ve 506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesine göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunun belirlenmesi yönünde Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin ilgili anabilim dalından alınacak raporun Maliye Bakanlığı-Merkez Sağlık Kuruluna gönderilerek, sigortalının çalışma gücü kaybı oranının belirlenmesi, davalı-karşı davacı sigortalının Borçlar Kanununun 63.maddesi kapsamındaki durumunun bu çelişki giderildikten sonra değerlendirilmesi ve Kurumun istirdat talebi hakkında buna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davalı-karşı davacının kötüniyetli olduğunun tespit edilememesi nedeniyle istirdat talebinin reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ve birleşen davanın davacısına iadesine, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.