Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davaya konu olayda; 2003 ile 2008 yılları arasındaki döneme ilişkin dava dışı ...’ün prim borçlarından dolayı davacıya 6183 sayılı Kanun kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz edilmediğinden bahisle borç zimmetinde sayılarak davacı adına Kurumca düzenlenip tebliğ olunan ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. Üçüncü şahsın prim borcundan dolayı davacının kamu alacaklısı olan Kuruma karşı sorumluluğu, kendisine haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte üçüncü şahsa olan borcun varlığına bağlı ve miktarı ile sınırlıdır. Haciz ihbarnamesinin yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 79. madde hükmüne göre, davacı haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Hal böyle olunca, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, Mahkemece, davacıdan dava dışı prim borçlusu ...’e borçlu olmadığına dair delillerini sunması istenerek, ... ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve borcun kaynağına dair Kurum ve davacı nezdindeki belgeler celp edilerek, gerekirse davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılarak, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle davacının dava dışı ...’e borcunun varlığı araştırılarak, haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava dışı prim borçlusuna yapılan ücret ödemelerinden kesinti yapılıp yapılmadığı belirlenerek, kesinti yapılmamış ise yapılması gereken kesinti tutarından davacının sorumlu olduğu gözetilerek ve yargılama aşamasında yapılan ödeme tutarları da göz önünde bulundurularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.