Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iptal ve tespit istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1997 yılının Haziran ayında düzenlenen giriş bildirgesi üzerine, 1973 yılından itibaren başladığı bildirilen ...kaydına dayalı olarak davalı Kurumca 22.03.1985 tarihi itibarıyla 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olarak tescili yapılan, ilk prim ödemesini 24.06.1997 günü gerçekleştiren davacıya, 22.03.1985 – 21.07.1998 dönemindeki sigortalılığı ve askerlik borçlanması üzerinden 01.08.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davalı Kurum görevlilerince... ilinde gerçekleştirilen denetim ve soruşturmada aralarında davacının da yer aldığı çok sayıda sigortalının meslek kuruluşu kayıtlarının sahteliğinin belirlenmesi üzerine 2003 yılının Haziran ayında davacının sigortalılığı ve giderek aylığı iptal edilerek ilgililer hakkında yasal işlemlerin yapıldığı anlaşılmakta olup istem, Kurum işleminin iptali ile kesilme tarihi itibarıyla yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespitine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinde 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş, anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla yeniden değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, anılan düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. Kanunun Geçici 10. maddesinde de sigortalılara yaşlılık aylığı tahsisinde kademeli geçişe ilişkin koşullar sıralanmıştır. Buna göre vergi, kanunla kurulu meslek kuruluşu, esnaf ve sanatkârlar sicil memurluğu kayıtları zorunlu sigortalılığın dayanak belgeleri niteliğinde olup anılan kayıtlara sahip kişiler yönünden herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi durumunda zorunlu sigortalılık söz konusu olabilmektedir. Belirtilen kayıtların yokluğunda zorunlu sigortalılıktan söz edilemeyeceği gibi, anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme/sürelere ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi, ödemeler icra takibi sonucu gerçekleşmediği sürece ilgili yararına usulü kazanılmış hak olgusunu da oluşturmamaktadır. Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, Kurumca düzenlenen Soruşturma Raporu’nun, söz konusu meslek kuruluşuna ait üye kayıt defterinin sayfa numarası verilmemiş, önceden boş bulunan ve çizilerek iptal edilmiş başlangıç sayfasına davacının sonradan usulsüz olarak kaydedildiği, defterdeki diğer kayıt ve yazılar eski olup mürekkepleri silikleşmesine karşın davacıya ait kayda ilişkin kullanılan kalem ve el yazısının yeni ve yıpranmamış olduğu, el yazısının diğer yazılardan farklılık arz ettiği, mesleki faaliyeti terk tarihi olarak belirtilen tarihe ilişkin yönetim kurulu kararı bulunmadığı, ilgili oda toplantılarına ait hazirun cetvellerinin hiçbirinde davacının adının bulunmadığı, oda yetkililerince hazırlanıp 22.02.1980 tarihinde Kuruma gönderilen ve...’a gireceklerin bildirildiği listede davacının adının yer almadığı yönünde somut bulgu ve saptamaları içermesi, 09.10.2002 tarihinde Kurum görevlilerince alınan ifadesinde davacının, 1996 ve 1997 yılında bir gün oda başkanının gelerek kendisini söz konusu meslek odasına üye olarak kaydettiğini, ancak üyeliğinin hangi tarihten itibaren başlatıldığını bilmediğini belirtmiş olması, suç işlediği ileri sürülen ilgililer hakkında açılan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004/262 Esas numaralı davasının yargılaması aşamasında ... tarafından düzenlenen 07.05.2007 tarihli Ekspertiz Raporu’nda, üye kayıt defterinin davacıya ait sayfalarında bulunan kayıtlar üzerinde yapılan tahrifatın teknik cihaz kullanmadan ilk bakışta kolaylıkla dikkat çekecek nitelikte olduğunun belirlenmiş bulunması, anılan davada inceleme yapan teknik bilirkişilerce düzenlenen 21.08.2009 tarihli raporda, üye kayıt defterinin, önceden boş olan ve çizilerek iptal edilen başlangıç sayfasına davacının farklı yazı ve mürekkeple geçmişe yönelik olarak kaydının yapıldığı, basit bir incelemeyle bu kaydın sonradan yapıldığının anlaşılabileceği görüşüne yer verilmiş bulunması karşısında, dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler de dikkate alındığında meslek kuruluşu kaydının yöntemince oluşturulmayıp gerçeğe aykırı olduğu, buna göre oda kaydı bulunmadığından zorunlu sigortalılıktan söz edilemeyeceği, prim ödemeleri 24.06.1997 gününden itibaren başladığından bu primlerin söz konusu tarih öncesinde isteğe bağlı sigortalılık olarak da değerlendirilemeyeceği, sigortalılığı bulunmayan davacının aylığa da hak kazanamayacağı belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.