Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2968 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21786 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı, davalı işveren ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.506 sayılı Yasa’nın 4. maddesinde; işveren, bu kanunun uygulanmasında 2 nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler olarak belirtilmiş olup 5510 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde ise, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanununda ise, “Bir iş sözleşmesine dayanarak …… işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denilmektedir. Somut olayda; Davacının, 1995 yılından 2007 yılı Ocak ayına kadar, askerlik ödevinde geçen süre hariç olmak üzere, davalı şirket bünyesinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitini istediği davada, mahkemece davalı işveren şirketin, Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil olduğu 07.10.2002 tarihi esas alınarak, askerlik süresi dışlanmak suretiyle Kuruma bildirim yapılan sürenin sonuna kadar kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, inceleme konusu davada, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görülmemektedir.Mahkemece yapılacak; kendiliğinden araştırma ilkesi uyarınca, davacı tarafın gösterdiği delillerle yetinilmeyip, davacının çalışmasının gerçekliği, işin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla öncelikle, huzurda dinlenen bordro tanıkları ile taraf tanıklarının davacının, şirketin tescil tarihi olup hükme esas alınan 07.10.2002 tarihinden önceki fiili çalışmalarına işaret ettikleri nazara alınarak davacı duruşmaya çağrılıp isticvap edilmeli davacıya, davalı şirketin tüzel kişilik kazandığı 2002 yılından önce, hangi işveren yada işverenler nezdinde, hangi adreste kaim işyerlerinde ve hangi sürelerde çalıştığı, mevcut çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde sorulup açıklığa kavuşturulmalı, davacı tarafın vereceği cevaba göre, davalı şirketin hukuki varlık kazandığı 07.10.2002 yılından önceki iddia olunan hizmetlerin tespiti yönünden gerçek işveren yada işverenler belirlendikten sonra HMK. 124. maddesi gereği husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli; usulüne uygun şekilde katılım sağlandıktan sonra onlarında gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, sair hususlar incelenmeksizin, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ...'e iadesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.