Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 296 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12620 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurumun denetim raporu ve buna dayalı tespit işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 85. maddesi olup anılan maddede, “ … Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. …” hükmüne yer verilmiştir. Eldeki dava dosyasına konu olayda, Kurum denetim elamanı tarafından yapılan tespit sonucu bildirimi yapılmayan sigortalılar nedeni ile davacıdan giriş bildirgelerinin düzenlenerek verilmesinin istendiği, Kurumca henüz prim borcu tahakkuku aşamasına ge??ilmediği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, Kurumca davacıya yukarıda belirtilen yasal düzenleme kapsamında bir borç tahakkuku yapılmadığı ve anılan yasal düzenleme çerçevesinde itiraz yada dava açma süresinin başlamadığı ve bu çerçevede, hak düşürücü sürenin varlığından bahsedilemeyeceği gözetilerek, işin esasına girilerek, eldeki davada verilecek kararın Kurum denetim raporunda lehine tespit yapılan sigortalılar ... ve ...’ın da hak alanını ilgilendirdiği nazara alınarak, bu sigortalıların davada usulünce taraf olması sağlanarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.