Mahkemesi : Kozan 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 08.09.2014No : 2013/82-2014/603Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayanığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.2) Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. Anılan Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayın incelenmesinden, davacı murisinin davalılardan B.. G..'a ait Aspava Lokantası'ndan 18.07.1994-10.01.1998 ve 01.08.1998-30.04.2000 tarihleri arasında kısmi bildirimlerin bulunduğu, 18.07.1994 ve 01.08.1998 başlangıç tarihli işe giriş bildirimlerinin mevcut olduğu ve diğer davalı Abdurrahim Tekayak'a ait işyerinden ise 20.09.1992-18.07.1994 tarihleri arasında Kuruma bildirim yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, 10.01.1998-01.08.1998 arasındaki dönem yönünden verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve öncelikle bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir. Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere, "... kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını yada kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez.01.08.1998 tarihli işe giriş bildirgesi yönünden, imza incelemesi yapılmalı, aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptanırsa hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı, yargılama sürecinde dinlenen ve çalışmaları bordrolara geçen tanıkların, bu dönemlere ilişkin davacı murisinin çalıştığına dair beyanlarına değer verilmeli, çalışma ilişkisini bilebilecek ve dava konusu dönemde davacı murisi ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, gerektiğinde, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde işyerinin kapasitesi ve niteliği de nazara alınmalıdır' denilmiştir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya ve davalılardan A.. G.., S.. G.., A.. A.. ve A.. T..'a iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.