Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2818 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21870 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :İstanbul Anadolu 7. İş MahkemesiTarihi :25.09.2013No :2011/453-2013/588Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olup, Mahkemece, sigortalıdaki meslek hastalığının oluşumunda davalının %60 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.Meslek hastalığı; işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işyerinde işin yürütüm şartları yüzünden ortaya çıkan ve sigortalıyı geçici veya sürekli şekilde hasta, sakat veya ruhen arızalı bırakan bir olgu olup, 506 sayılı Yasanın 11. maddesinin B bendinde, “sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.” şeklinde tanımlanmıştır.Sigortalının, davalı işveren yanındaki çalışmalarından önce, 08.04.1986-25.07.1986 tarihleri arasında Haluk Şişmanyazıcı Ltd. Şti. yanında, 28.07.1986-31.05.1988 tarihleri arasında ise Mutafçılar İnş. ve Kal. Mak. San. ve Tic. A.Ş. yanında kaynakçı olarak çalışmalarının varlığı karşısında, Mahkemece, öncelikle sigortalının belirtilen işyerlerinde hangi ortamda çalıştığı, bu işyerlerindeki çalışmaların sigortalıdaki meslek hastalığı sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranına etkisi olup olmadığı belirlenmeli, gerekirse halen faaliyette olan işyerleri belirlenip çalışma yerlerinde keşif de yapılarak bu eksiklikler giderilmeli; meslek hastalığının, işin niteliğine göre tekrarlanan sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleri olduğu dikkate alınarak, meslek hastalığının engellenmesinde, iş güvenliği mevzuatına göre işverence hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı irdelenerek; işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceği, çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığının da, işverenin önlem alma ödevini etkilemeyeceği, işverenin, çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlü olduğu gerçeğinden hareketle, meslek hastalığının oluşumunda kusurun belirlenmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden bu doğrultuda kusur raporu alınmalı; kusur irdelemesinde, dava dışı işverenler yanındaki çalışmaların sigortalıdaki sürekli iş göremezlik oranına etkisi gözetilmeli, meslek hastalığında, işverenlerin bu konuda her türlü tedbiri almış olsa bile, işin ve işyerinin niteliği sebebiyle bu hastalığın ortaya çıkması ihtimali dikkate alınarak, belli orandaki bir kaçınılmazlıktan söz edilmesi gerekeceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve bozma ilamına uyulduğu halde gereği yapılmaksızın, eksik araştırmaya dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.