Mahkemesi : Ankara 16. İş Mahkemesi Tarihi : 05.11.2013No : 2010/1073-2013/678Dava rucüan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildiDava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa'nın 10 ve 26. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamına göre; davalıya ait villa inşaatında çalışan sigotalı dış cephe iskelesi üzerinde bastığı kalasın kırılması üzerine düşerek yaralanmıştır.Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarının tümünde olayın iş kazası niteliğinde olduğu kabul edildiği, kazayı soruşturan sigorta müfettişi ve iş müfettişinin de aynı sonuca vardıkları halde, Mahkemece, davalı ile kazazede arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdi niteliğinde olmadığı sonucuna varıldığı görülmüştür.Her ne kadar, davalı ile sigortalı arasında, inşaatın '' sıhhi tesisat, doğalgaz ve pis su tesisatı döşenmesi '' işinin malzeme ve işçilik dahil 15.500 TL bedelle anahtar teslimi olarak devredildiğine ilişkin adi yazılı sözleşme sunulmuşsa da, sözleşmenin yapılacak işlerin belirlenmesine yönelik olduğu, sigortalının vergi mükellefiyeti ve işyerinin bulunmadığı, 1995-2008 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalışmalarının bulunduğu, ve davalının müfettişe verdiği ifadesinde, kazazedenin sigortasını yaptırmayı teklif ettiği ve boya ve fayans işlerini yapan Erkin isimli kişinin sigortasını yaptırdığı yönündeki beyanları gözetildiğinde hukuki ilişkinin mahiyetinin hizmet akdi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular gözetilerek, sigortalının işverene karşı açtığı tazminat davasının akıbeti araştırılarak, işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasa'ya aykırı olup, bozmayı gerektirir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.