Mahkemesi :Germencik Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :29.01.2014No :2012/10-2014/39Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 1997-2005 mayıs tarihleri arasında incir işletmesi işyerinde işçi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş olup, Mahkemece, davalıların ortağı olduğu ....Tarım Ürünleri Pazarlama İthalat İhracat Sanayi Ticaret Ltd.Şti'ne ait 110277710 sicil nolu işyerinde; kuruma bildirilen toplam 370 gün prim sayısı mahsup edilerek 15.08.1997- 01.01.2005 tarihleri arasındaki sürede her yıl 4,5 ay çalıştığının tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.Husumet konusu kamu düzeni ile ilgili olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. (mülga HUMK 187.) maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.Davaya konu somut olayda; hizmet tespiti istemine ilişkin dava, davalılardan gerçek kişiler aleyhine açılmış ise de; tespiti istenen çalışmanın geçtiği işyerinin Kurum kayıtlarında 1027710.09 sicil numarası ile işlem gören ... Tarım Ürünleri Pazarlama İthalat İhracat Sanayi Ticaret Ltd. Şti olduğu anlaşılmakla, HMK'nun 124. maddesi gereğince dava dilekçesinin adı geçen şirkete usulüne uygun şekilde tebliği ile davaya iştiraki sağlanmalı ve tarafların göstereceği deliller de toplandıktan sonra hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.06.2011 tarih 10-223-369 sayılı kararı). Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.