Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2806 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8121 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Batman İş MahkemesiTarihi :13.03.2013No :2012/636-2013/67 Dava, iş kazası sonucu vefat eden oğlunun sigortalılığından ölüm geliri bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Hakkındaki davanın reddine karar verilen davalı Kurumun kararı temyizde hukuki yararı bulunmadığından, anılan davalının temyiz isteminin reddine;2- Davacıların temyiz talepleri yönünden;09.11.2004 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucu, eş ve üç çocuklu olarak yaşamını yitiren sigortalının hak sahibi annesi ve babası konumundaki davacılar tarafından, işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 24. maddesidir. Anılan Yasanın “Eş ve çocuklara gelir bağlanması” başlığını taşıyan 23. maddesinde “Ölen sigortalının 88 inci madde gereğince tespit edilecek yıllık kazancının % 70'inin; Dul eşine % 50'si, gelir alan çocuğu bulunmayan dul eşine % 75'i, .. a) fıkrasında belirtilen ve sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle ana ve babaları arasında evlilik bağlantısı bulunmayan yahut sigortalı babanın ölümü tarihinde evlilik bağlantısı bulunmakla beraber anaları sonradan evlenenlerin her birine % 50'si,” oranında gelir bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. “Ana ve babaya gelir bağlanması” başlığını taşıyan 24’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, “Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının %70’inden aşağı ise, artanı, eşit hisseler halinde, geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babasına gelir olarak verilir. Ancak bunların her birinin hissesi sigortalının yıllık kazancının %70’inin dörtte birini geçemez.” hükmünü içermekte iken, 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35’inci maddesi ile fıkrada yer alan “geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen” ibaresi, “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan” biçiminde değiştirilmiş; anılan maddenin son fıkrasında ise “Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının % 70 inden aşağı değilse ana ve babanın gelir bağlanma hakları”nın düşeceği belirtilmiştir.Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, Kurumca, sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarına, iş kazası sonucu, sigortalının yıllık kazancının %70’inin gelir olarak bağlandığı, artan miktarın bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece, davacıların anılan Yasal düzenlemeler çerçevesinde ölüm geliri taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren “Hak sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve cenaze ödenekleri” başlığını taşıyan 20. maddesinin 1. fıkrasında “İş kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak” bağlanacağı, aynı Yasanın “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34’üncü maddesinde de, “Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i,” oranında aylık bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.Mahkemece, bu Yasal düzenlemeler çerçevesinde, davacılar yönünden ölüm geliri şartlarının varlığı irdelenerek, mevcudiyeti halinde, 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” hükmü gözetilerek anılan Yasal düzenlemelerin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihini takip eden aybaşından itibaren davacılara ölüm geliri bağlanması gerektiği nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacıların vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacılara iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.