Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27721 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22900 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Adana 4. İş Mahkemesi Tarihi : 03.07.2014No : 2010/286-2014/576Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 1997/7 ve 2010/3. ayları arasında önce T. B... devir sonrasında ise, H. K..'e ait ... plaka sayılı minübüste şoför olarak çalıştığının tespitini istemiştir. Mahkemece, Kuruma bildirim yapılmadığı, söz konusu aracı farklı şoförlerin de kullandığı, tanık beyanları ile sürekli çalışmanın doğrulanmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86/9.maddeleri olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.Eldeki somut olayda; 1997-2010 yılları arasında davacı adına kesilen trafik para cezası tutanaklarının bulunduğu, bunlardan 2005-2010 arası kesilen cezaların dava konusu plakalı araca, 2001-2004 yılları arasında ise, .. ve .. ... plakalı araçlara ait olduğu, daha öncesinde kesilen cezalara ait araç plakalarının mevcut olmadığı, ... plakalı aracın davalılardan T. B..'ın müteveffa babasına ait olduğunun tanıklarca belirtildiği, .. plaka sayılı aracın 10.07.1997 tarihinde T.B.., 18.02.2004 tarihinde ise, H. K.. adına tescil edildiği, davacı tanıklarının sürekli çalışmayı doğruladıkları, davalı tanıklarının aksini beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu bakımdan; davaya konu dönem olan 1997-2010 yılları arasında 19 Nolu İncirlik Motorlu Taşımacılar Kooperatifi başkan ve üyeleri, hat sahipleri, durakta çalışan şoförler, kooperatif işyerinin bordroları da celbedilmek suretiyle kayıtlı çalışanlar, davacı dışında söz konusu araçtan adına trafik para cezası kesilen kişiler belirlenerek re'sen bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı adına kesilen trafik para cezalarının hangi araçlara ait olduğu yeniden araştırılmalı, davalılardan T.Baycal'ın 2002-2004 dönemindeki çalışmalarına ilişkin işyerlerinin ad ve adresleri Kurumdan sorulmalı, yine bu davalının öğrenim durumu ile mezun olduğu okullar ve tarihleri araştırılmalı, 2004 yılı öncesi dönem bakımından, gerçek işveren araştırılıp belirlenerek, gerektiği takdirde usulüne uygun olarak husumet yöneltilmeli, taraflara ait oda kayıtları celbedilmeli, ilgili vergi dairesinden mükellefiyet durumları sorularak kayıtları istenilmeli, kolluk marifetiyle tespit edilecek komşu işyeri işveren ve çalışanları tespit edilerek tanık olarak bilgilerine başvurulmalı, talebe konu dönemde davalı Kurum tarafından yoklama memurları veya müfettişleri tarafından yapılmış, varsa tahkikat raporları, tespit tutanakları gibi kayıt ve belgeler celbedilerek bu şekilde fiili çalışmanın varlığı araştırılmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile iddia olunan çalışmanın gerçek ve fiili olup olmadığı nazara alınmalı; böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Anılan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.