Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27654 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23037 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İskenderun 2. İş Mahkemesi Tarihi : 17.07.2014No : 2013/320-2014/314Davacı, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, 1989 ile 2013 yılları arasında köy bekçisi olarak çalışıldığının tespiti istemine ilişkin olup; Mahkemece, davacının 18.4.1989-14.5.2013 tarihleri arasında davalı Hacıahmetli köy bekçisi olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79. maddesinin onuncu fıkrasında, yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak (5) yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup, anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Fıkrada öngörülen hak düşürücü süre uygulamasında, hizmetin ara vermeksizin kesintisiz gerçekleştiği durumlarda, çalışmanın sona erdiği (işten çıkış yapıldığı) yılın sonuna karşılık gelen 31 Aralık gününden başlayarak (5) yıllık sürenin hesaplanması gerekmektedir. 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup,bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle ilgili olduğundan özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmelidir. Bu tür davalar, nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğundan, deliller re'sen toplanmalıdır. Davacının, davalı köy tüzel kişiliğine ait işyerinde karar defteri ile 7.4.1989 tarihinde bekçi tayin edildiği, 18.4.1989 tarihinde bekçi seçim mazbatasının Kaymakamlık tarafından onaylandığı, davacıya 18.5.1989, 16.5.1990, 28.6.1993, 23.3.1995 tarihinde Jandarma Komutanlığı tarafından silah teslim edildiği, 21.04.2004 tarihli Kaymakamlık onaylı bekçi cüzdanında 18.4.1989 tarihinden beri bekçi olduğunun belirtildiği, 26.4.2004 tarihinde silah teslimi yapıldığı, Köy gelir-gider defterinden davacıya 1989, 1990, 1991, 1992, 1993, 1994, 1995, 1996, 1997, 1998, 2004, 2006, 2008 yıllarında ödeme yapıldığı, davalı Kuruma bildirim yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut delil durumuna göre; mahkemenin, 18.4.1989 tarihi ile 31.12.2004 tarihleri arası ve 2008 yılı yönünden kabulü yerinde ise de, tanık beyanı dışında belge bulunmayan 2005, 2007,2009,2010,2011,2012,2013 dönemleri yönünden kabulü isabetsiz bulunmuştur. Davacı köy bekçisi olduğuna göre; davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarındaki çalışanların kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu da göz önünde tutularak, çalışmanın geçtiği iddia edilen döneme ilişkin eksik olan 2005, 2007,2009,2010,2011,2012,2013 yıllara ilişkin köy gelir-gider defterinin tamamı denetime elverişli şekilde eksiksiz olarak getirtilmeli, bu yıllara ilişkin Kaymakamlıkta, davacının korucu ve bekçi silahı taşıyanlara mahsus defterde kaydının bulunup bulunmadığı, varsa, silah teslimine ilişkin tesellüm mazbatasının bir sureti ile silahın hangi tarihte iade edildiğine ilişkin belgeler ile Kaymakamlık ve Jandarma Komutanlığı nezdinde davacının köy bekçiliği yaptığına ilişkin başkaca belgelerin celbi ile kabule göre, dava tarihi dikkate alınarak hak düşürücü süreye ilişkin 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi düzenlemesi gözetilmek suretiyle tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.