Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 27598 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26413 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Kemer 1. Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :26.06.2014No :2008/657-2014/398Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen karar verilmiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21 - 43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez.Davacı, 1999 Kasım ile 24.03.2001 tarihleri ve 01.11.2002-30.03.2006 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının tespitini istemiştir. Hizmet cetvelinin incelenmesinden, 24.03.2001-30.0.2005 ve 01.04.2006- 11.05.2007 tarihleri arasında davalı işveren tarafından bildirimleri yapıldığı anlaşılmaktadır. 24.03.2001 ve 01.04 .2006 tarihlerinde davacı yanca imzalı 2 adet işe giriş bildirgesinin Kurum’a intikal ettiği ayrıca, 30.10.2005 tarihli yine davacı yanca imzalı istifa dilekçesinin de bulunduğu belirgindir. Davacının sahteliğini iddia etmediği bu yazılı belgeler karşısında Mahkemece, 01.11.2005-30.03.2006 tarihleri arasında davacının çalıştığına dair hüküm kurulmuştur. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının kesintili çalıştığı anlaşılmakta olup davacı yanca sahteliği ileri sürülmeyen işe giriş bildirgeleri ve istifa dilekçesi nazara alınarak iş bu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için Mahkemece, davacıya delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve davalı şirketin unvanı davacı tarafça, Otek İnş. Yat. Tur. Tic. AŞ olarak düzeltilmesine rağmen karar başlığında ... Otel İnş. Yat. Tur. Tic.San. AŞ olarak yazılması isabetsizdir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı ve davalılardan .... Otel İnş. Yat. Tur. Tic. ve San. A.Ş.'ye iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.