Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27448 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15145 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ilgın Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi :03.04.2014No :2005/536-2014/272Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılardan M.. M.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumu sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcamalardan oluşan sosyal sigorta yardımlarının davalılardan 506 sayılı Kanunun 26. maddesi kapsamında rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.1) Davalı M.. M.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2) Davalı M.. M..'ın, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman illerindeki elektrik dağıtım işinde işletme hakkını, 24.07.2006 tarihinden itibaren Tedaş'tan devraldığı anlaşılmaktadır. Devir sözleşmesinin 7.4 .maddesinde, fiili devir öncesi Tedaş'a ait, Tedaş'ın faaliyetinden kaynaklanan ve üçüncü şahısların hakları ve borçları ile ilgili hukuki konuların Tedaş tarfından yürütüleceği, hükmolunan meblağların Tedaş tarafından karşılanacağının düzenlenmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 19.06.2013 tarih ve 2012/10-1616 Esas, 2013/854 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Tacir olan Tedaş, ticari işletmesini devrettiğinden, uyuşmazlığın çözümünde; Borçlar Kanununun 173/1.maddesi değil, Borçlar Kanununun 179.maddesi uygulanmalıdır. Ticari işletmeyi devreden Tedaş ile birlikte, devralan davalı M.. M.., bu devir keyfiyetinin alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar ya da gazetelerde ilan edilmiş bulunması koşuluyla, Borçlar Kanununun 179.maddesinin buyurucu hükmüne göre iki yıl süre ile işletmenin borçlarından üçüncü kişilere karşı devreden ile birlikte müteselsilen sorumlu olup, şirketlerin kendi aralarındaki sorumsuzluk anlaşmaları üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.Ne var ki, somut uyuşmazlıkta; devrin ilanı hususunun yerine getirilip getirilmediği açıklığa kavuşturulmadığından, mahkemece, devir keyfiyetinin alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar ya da gazetelerde ilan edilip edilmediği hususu araştırılmamıştır. Mahkemece bu yön araştırılarak, devrin ilanının gerçekleşmiş olması halinde, davalının, Borçlar Kanununda zikredilen madde hükmü kapsamında, Kurumun rücu alacağından sorumlu olacağı gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalılardan M.. M.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan M.. M..'a iadesine, 19.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.